Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/647 Esas 2016/2153 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/647
Karar No: 2016/2153
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/647 Esas 2016/2153 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/647 E.  ,  2016/2153 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davaılı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere;
    “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir.
    Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
    Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
    Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
    “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de;
    “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
    10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Somut olaya gelince; tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür. 10.09.2014 günlü kısa kararda ... ili, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mah., ... mevkii, Ada No:..., Parsel No:4, ... ili, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mevkii, Ada No:..., Parsel No:24, ... İlçesi, ... Beldesi, ... Mah. ... Mevki, Ada No:..., Parsel No:35 ve ... İlçesi, ... Köyü, ... Mevki., Ada No:..., Parsel No:43"de kayıtlı taşınmazlardaki ortaklığın giderilmesine karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm sonucunda anılan taşınmazların ortaklığının giderilmesi yanında ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, Ada: ..., Parsel:4"da kayıtlı, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, Ada: ..., Parsel:15"da kayıtlı, ... İlçesi, ... Mahallesi, Ada: ..., Parsel:4 sayılı taşınmazda ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
    Bu itibarla gerekçeli karar ile tefhim edilen hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.