21. Hukuk Dairesi 2015/5428 E. , 2015/11530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/10/1998 tarihinde itibaren ... sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasa"dan yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının ilk tevkifatı takip eden 01.10.1998 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi .... sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 Sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılması hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının ilk pirim tevkifatını takip eden ay başı olan 01.09.1998 tarihinden 31.12.1998 tarihine kadar 2926 sayılı tarım bağkur sigortalısı olduğunun, kabul edilen dönem yönünden davacının 6111 sayılı yasadan faydalanması gerektiğinin, tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, ....’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
.... sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02.03.2012 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasaya tabi .... sigortalısı olarak tescil edildiği, hiç prim ödemesi olmadığından 03.04.2012 tarihi itibariyle durdurulduğu, davacının ... ve ... kızı 1955 doğumlu .... olduğu, 08.08.1998 ve 24.08.1998 tarihli tevkifatların olduğu,Kurum - tarafından 08.08.1998 tarihli tevkifatın 1963 doğumlu .... kızı ...’a ait olduğunun bildirildiği, 24.08.1998 tarihli tevkifatta ise baba adı tutmuyor notunun olduğu, 1963 doğumlu ...’a ait tevkifatın iade edildiği, bu nedenle Kurum tarafından söz konusu tevkifatların davacıya mal edilmediği, 02.05.2012 tarihinden itibaren ... Odası kaydının devam ettiği, dosyada .... kızı 1963 doğumlu ...’ın da nüfüs kaydının olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği tevkifatların Kurum tarafından başka bir ...’a ait olduğu bildirilmesine rağmen, bu tür davalarda gösterilmesi gereken özen gereğince mahkemece açıklanan şekilde davacının .... sigortalılığının varlığı ve tevkifatların aidiyeti yöntemince araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; 1998 yılındaki yıllarındaki tevkifatların o dönemdeki muhtar ve azaların tespitiyle, davacının ürünleri nereye teslim ettiğinin ve başka bir ... adında şahsın bulunup bulunmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, ilgili nüfus müdürlüğü ve zabıta marifetiyle başka bir ... olup olmadığını araştırmak, .... ndan söz konusu yerde .... sigortalısı ... adlı kaç kişi olduğunu araştırmak ve nüfus müdürlüğünden gelen kayıtlarla karşılaştırmak, teslim edilen yerden ve Kurumdan söz konusu tevkifatlarda adı geçen ...’ın açık kimlik bilgilerinin gönderilmesinin istenerek, tüm deliller bir arada söz konusu tevkifatların davacıya aidiyeti olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtlandıktan sonra, davacının dosya kapsamında aidiyet iddiası olan bulunan prim kesintileri haricinde prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının .... sigortalısı olduğu süreleri tespit ederek sonucuna göre karar vermektir.
Öte yandan 6111 Sayılı yasadan faydalanma talebi yönünden mahkemece yapılacak iş; davacının 6111 sayılı Yasa ile ilgili talebinin süresi içinde Kuruma ulaşıp ulaşmadığını araştırıp, eğer süresi içerisinde ulaşmışsa şimdiki gibi, eğer ulaşmamışsa 6111 sayılı Yasa ile ilgili talebinin reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.