(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/3090 E. , 2021/1936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2009 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 17.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen temyize konu 550,49 metrekare yüzölçümündeki alanın ifraz edilerek aynı ada içerisinde son parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan 17.04.2015 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 550,49 metrekare yüzölçümlü taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacının, 270 ada 3 parsel sayılı taşınmazın güneyindeki çekişmeli taşınmaz bölümüne ilişkin davası, 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu" nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, anılan Kanunun 713/3. maddesi uyarınca bu nitelikteki davalarda husumetin Hazinenin yanı sıra ilgili kamu tüzel kişilerine de yöneltilmesi gerekmektedir. Eldeki dava, Hazineye husumet yöneltilerek açılmış olup, ne varki, hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca, taşınmazın bulunduğu ... İlçe Belediye Başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı" nın da ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada yer almaları gerektiği gözden kaçırılarak, Mahkemece yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
Öte yandan, davaya konu taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı ilgili Kadastro Müdürlüğü"nden sorulmamış, dava konusu taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış, taşınmazın paftasında ... Deresi alanı içerisinde kaldığı dikkate alınarak keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiş, taşınmaz hakkında yöntemince orman ve mera araştırması yapılmamış, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman, nasıl, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında mahalli bilirkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmamış, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususunda Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü" ne yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmamış ve TMK" nın 713/4. ve 5. maddelerinde öngörülen yasal ilanlar yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumunda bulunan ... İlçe Belediye Başkanlığı ile Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı" na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan belediyelerden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca dava konusu taşınmazların tescil harici bırakılma nedeni araştırılmalı, davacının senetsizden edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü" nden sorulmalı, taşınmaz bölümüne ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanak belgeler celp edilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve tanıklar ile üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu, jeoloji mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, öncesinin orman, dere yatağı veya mera olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki ilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan ve taşınmazın her yönünden çekilmiş ve sınırları kabaca işaretlenmiş renkli fotoğraflarını da içeren, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden, taşınmaz bölümünün dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında veya taşkın sahasında kalıp kalmadığını açıklayan rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; tescil davalarında yaptırılması zorunlu yerel ilanlar ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı ve yasal 3 aylık itiraz süresinin dolması beklenilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan, eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; tescil davalarında yasal hasım konumunda bulunan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine vekalet ücreti dahil yargılama gideri yükletilemeyeceği halde, davalı Hazine aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğündenn kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.