10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7005 Karar No: 2018/6178 Karar Tarihi: 28.06.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/7005 Esas 2018/6178 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/7005 E. , 2018/6178 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine bağlanan gelir ve yapılan cenaze yardımının davalıdan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E: 2003/10 - K: 2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkında bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında artık ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerektiği gibi, diğer taraftan kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması, şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, bu durumda artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine imkan bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan kusur raporuna göre, davalı işverene % 30, sigortalının ölümüne sebebiyet veren fail yada faillere % 70 oranında kusur atfında bulunulduğu, sigortalının kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Davacı Kurumun ıslahla % 100"e yönelik talepte bulunması ve teselsül sonucu dikkate alınarak ayrıca faillerin meçhul olması karşısında hakkaniyet indirimi yapılarak işverenin sorumluluk oranının belirlenmesi yerine % 30 kusur karşılığı ile sınırlı şekilde sorumlu tutulması isabetsizdir. Mahkemece bu hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.