Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30412 Esas 2019/7637 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihinde ... Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yaptığı, katılanın bir borcundan ötürü İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2008/13747 esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibine başlanıldığı, bu nedenle sanıkla konuşarak bu borcunu ödemesi konusunda kendisine yardımcı olmasını istediği, ancak aralarında herhangi bir vekalet ilişkisinin mevcut olmadığı, sanığın toplam 17.000 TL civarında borcun olduğunu ancak bu borcu 12.000 TL karşılığında kapatabileceğini bildirmesi üzerine, katılanın 12/04/2009 tarihinde 8.000 TL ve 27/05/2009 tarihinde de 4.000 TL olmak üzere toplam 12.000 TL"yi sanığa verdiği ancak parayı icra dosyasına yatırmadığı gibi katılana da iade etmediği, katılan hakkında 07/06/2009 tarihinde yeniden haciz işleminin yapıldığı ve katılanın dosyaya ödeme yapmak zorunda kaldığı, sanığın 15/06/2010 tarihinde Barodan kaydının silinmesine karar verildiği ve verilen bu kararın 18/03/2012 tarihinde kesinleştiği, bu şekilde herhangi bir avukatlık ilişkisi olmaksızın katılandan almış olduğu parayı icra dosyasına yatırmayarak kendi menfaatine kullanmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
Sanıkla katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı ve sanığın, katılana hileli hareketler sergileyerek haksız menfaat temin ettiğinin iddia olunması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-i maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.