Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2400
Karar No: 2018/7837
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2400 Esas 2018/7837 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2400 E.  ,  2018/7837 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili ile davalı ... ...Mam.Paz. Tic. San. Ltd. Şti. arasında alkollü ve alkolsüz içeceklerin alım ve satımı konusunda ticari bir ilişki bulunduğunu, buna ilişkin davalı şirketin kendilerine ... Bankasına ait 2954660 çek nolu 05/09/2013 keşide tarihli 5.000.00-TL bedelli bir çekin keşide edildiğini, davalı şirket tarafından çek bedeline ilişkin 2.000,00-TL ödemenin yapıldığını, bakiye kalan bedelin ödenmediğini, davalı şirketin elindeki bütün malvarlığını elden çıkardığını, müvekkilinin alacağı olan 2.000.000,00-TL"nin ödenmesi için ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2013/4166 sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, davalı şirket adına kayıtlı bulunan ... ili ... ilçesi ... mevkii 971 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirketin kurucu ortağı ..."nun kardeşi davalı ... lehine 800.000,00 TL bedel ile 27/09/2012 tarih ve 2750 yevmiye numaralı işlem ile ipotek tesis edildiğini, davalı şirket adına kayıtlı bulunan ... ili ... ilçesi ... mevkii 8461 parsel sayılı taşınmazda da davalı şirketin kurucu ortağı ..."nun kardeşi davalı ... lehine 800.000,00 TL bedel ile 27/09/2012 tarih 2750 yevmiye numaralı işlem ile ipotek tesis
    edildiğini, davalı şirketin kötüniyetli olarak alacaklılarından mal kaçırdığını belirterek ipotek işleminin cebri ... yoluyla ... 2. ... Müdürlüğü"nün 2013/4166 sayılı takip dosyasına konu alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; somut olayda alacağın doğduğu tarihin iptali istenen tasarruflardan önce olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Mahkeme gerekçesinde davaya konu tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut uyuşmazlıkta; Davacının alacağına konu olan çekler 03/09/2013 ve 05/09/2013 keşide tarihli olup; iptali istenen tasarruf ise 27/09/2012 tarihinde yapılmıştır. Davacının alacağına dayanak çeklerin keşide tarihine göre iptali istenen tasarruftan sonra düzenlediği anlaşılmakta ise de bu durumun gerçekten tasarruftan sonra doğmuş bir borç ilişkisini mi yoksa daha önce yapılmış bir ticari ilişkiden kaynaklanan vadeli çek uygulaması olarak da bilinen bir vakıayı mı gösterdiği hususu yeterince araştırılmamıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; söz konusu çekin mahsup fişinin olmadığı, böylece muhasebe kayıtlarında olmadığının teyidi olduğunu, çekin hangi tarihte teslim alındığı konusunda ise herhangi bir belge ibraz edilmediği, çekin basım tarihi olan 03.04.2013 ile keşide tarihi olan 05.09.2013 tarihi arasında düzenlenmiş olduğu kanaatinin ağırlık kazandığı, muavin kayıtlarının ibraz edilmemesi sebebiyle mevcut yasal defter kayıtları içinden davalı ile ilgili kayıtların tek tek tespitinin mümkün olamayacağı, borcun doğum tarihinin çekin tanzim tarihinden önce olduğu iddiası konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olamayacağı bildirilmişse de söz konusu bilirkişi raporunda yalnızca çekin ticari defterlerine işlenmiş olup olmadığı konusunda araştırma yapılmış olup davalıyla ilgili kayıtların tek tek tespit edilemeyeceği değerlendirildiğinden yeterli görülmemiştir. Davacı alacaklı tarafından sunulan ve davalı ... İnşaat Şirketinin kaşesini içeren belgede; şirket nezdindeki cari hesap ilişkisinin 01/08/2012 tarihi itibariyle başlamış olduğu belirtildiğine göre;davacı alacaklı ve davalı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı alacaklı ile davalı borçlu şirket arasındaki cari hesap ilişkisinin başladığı yani borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. Borcun daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde işin esasına girilerek iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise şimdiki gibi davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Kabule göre de; dava tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce olduğu dolayısı ile dava koşulu gerçekleşmediğinden red edildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi