MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

TCK.nun 292. ve CGTİHK.nun 97. maddesi ile Tüzüğün 142. maddesindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, cezaevinden izinli olarak ayrılan hükümlüler bakımından hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun oluşabilmesi için failin izinden dönmemesi veya izinden dönmesi gereken tarih üzerinden iki günden fazla bir süre geçtikten sonra dönmesi gerektiği, somut olayda ise, sanığın 22.07.2010 günü saat 14.50"de izne ayrıldığı, 27.07.2010 günü izinden dönmesi gerekirken dönmediği ve 29.07.2010 günü yakalandığı,

Sanığın tüm aşamalarda ısrarla kendisinin teslim olduğunu belirttiği, bozma sonrası kolluk tarafından yazılan 30.07.2010 tarihli yazı içeriğinden sanığın ne şekilde ve hangi saatte yakalandığının anlaşılamadığı, sanığın 29.07.2010 günü saat 14.50"den önce ele geçirilmiş olması halinde yüklenen suçun unsurlarının oluşmayacağı da nazara alınarak; sanığın ne şekilde ve hangi saatte yakalandığı araştırılarak kendiliğinden mi teslim olduğu yoksa istek ve iradesi dışında kolluk kuvvetlerince mi yakalandığının açıkça belirlenmesi ve sonucuna göre TCK.nun 293. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi