11. Hukuk Dairesi 2015/14470 E. , 2017/2035 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2015 tarih ve 2014/107-2015/211 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2009/04803 no’lu, ...+şekil" ibaresinden oluşan, tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2011/114837 no’lu, “...” ibareli marka başvurusuna yapılan itirazın kısmen kabul edilerek başvurudan önce 17. sınıftaki malların daha sonra is, 35/06 sınıftaki mağazacılık hizmetlerinin çıkartıldığını oysa, müvekkili markasının ve fiili kullanıma konu işaretin tanınmış olup, başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu, müvekkili markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ve davalı marka başvurusunun kötüniyetli bir başvuru olduğunu ileri sürerek, ...’nın 2014-M-695 sayılı kararının iptali ile tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili,... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru "..." ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markanın ve fiili kullanımların "...l" ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamındaki çekişmeli mal ve hizmetlerin ortalama tüketiciler yönünden başvuruda kalan 35/01-05 ve 37. sınıflardaki hizmetler bakımından benzer olmadığı, başvuru ile önceki markanın benzer olmasının tek başına yeterli bulunmadığı ve bu itibarla, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b hükmü anlamında tescil engelinin gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.