Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3823 Esas 2018/4313 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3823
Karar No: 2018/4313
Karar Tarihi: 19.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3823 Esas 2018/4313 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ceza verilmesine karar verdi. 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesinin uygulanmasında hapis cezası 7 yıl 15 ay yerine 8 yıl 3 ay olarak tayin edildi. Temyiz talebi reddedildi çünkü yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53/1-2-3, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi         2018/3823 E.  ,  2018/4313 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm :TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
    Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ceza hükmü tesis edilirken 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesinin uygulanmasında hapis cezasının 7 yıl 15 ay yerine yazılı şekilde 8 yıl 3 ay olarak fazla tayini, sonuç ceza doğru tayin edildiğinden sonuca etkili görülmemiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.