Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/747
Karar No: 2018/6164
Karar Tarihi: 28.6.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/747 Esas 2018/6164 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/747 E.  ,  2018/6164 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, ... Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece uyulan bozma ilamında "Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır...Şu halde yapılması gereken iş; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, ... Rant sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde yurt dışı borçlanmasının usulünce sağlanması ve borçlanmanın varlığı halinde sigorta başlangıcına hükmedilmesinden ibarettir. ... davacının, herhangi bir yurtiçi sigortalılığı bulunmadığı ve 19.03.2013 tarihinden ilk kez 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma talep ettiği anlaşıldığından borçlanacağı sürelerin 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında kabulünde yasal zorunluluk bulunduğu nazara alınmaksızın ve bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması;...Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60, 1479 sayılı Kanunun 35, 5510 sayılı Kanun’un 28’inci ve 3201 sayılı Kanunun 6’ncı maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci veya 1479 sayılı Kanunun Geçici 10"uncu maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, kesin dönüş yapmış olmak ve talepte bulunmak gerekir. Yaşlılık aylığı tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla davacının yurtiçi sigortalılığının bulunup bulunmadığına göre belirlenecek sigortalılık statüsünde 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapması sağlanmadan, bağlı olarak sigorta başlangıç tarihi belirlenerek yaşlılık aylığı tahsis şartlarını yerine getirip getirmediği araştırılmaksızın şarta bağlı ve infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedeni" olduğu belirtilmiştir.
    Mahkemece, davacının 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapması sağlanmadan, kurumdan tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan, yaşlılık aylığı tahsis koşullarını yerine getirip getirmediği araştırılmaksızın bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    Mahkemece, yapılacak iş davacının usulune uygun borçlanma yapıp yapmadığı, kurumdan tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılarak, kurumdan tahsis talebinde bulunulmamış ise dava tarihi tahsis talep tarihi olarak değerlendirilerek önceki bozma kararı gözetilerek yaşlılık aylığı şartlarını yerine getirip getirmediği araştırılarak infaza elverişli şekilde hüküm kurulmalıdır.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi