10. Hukuk Dairesi 2017/747 E. , 2018/6164 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamında "Mahkemenin, henüz yapılmış bir borçlanma işlemi bulunmadan, sigorta başlangıcına ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır...Şu halde yapılması gereken iş; davacı tarafa yöntemine uygun şekilde verilecek mehille, ... Rant sigortasına giriş tarihini içerecek şekilde yurt dışı borçlanmasının usulünce sağlanması ve borçlanmanın varlığı halinde sigorta başlangıcına hükmedilmesinden ibarettir. ... davacının, herhangi bir yurtiçi sigortalılığı bulunmadığı ve 19.03.2013 tarihinden ilk kez 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma talep ettiği anlaşıldığından borçlanacağı sürelerin 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında kabulünde yasal zorunluluk bulunduğu nazara alınmaksızın ve bu konuda bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulması;...Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60, 1479 sayılı Kanunun 35, 5510 sayılı Kanun’un 28’inci ve 3201 sayılı Kanunun 6’ncı maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanma koşulları öngörülmüştür. Sigortalıya, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için kural olarak maddede (ve 5510 sayılı Kanunun 106’ncı maddesi ile yürürlüğü devam eden 506 sayılı Kanun’un geçici 81’inci veya 1479 sayılı Kanunun Geçici 10"uncu maddesinde) belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, kesin dönüş yapmış olmak ve talepte bulunmak gerekir. Yaşlılık aylığı tüm bu şartların yerine getirilmesiyle birlikte yazılı istekte bulunulan tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan, hüküm, davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre tesis edilen bir karar olup Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ileriye dönük olarak ve şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi mümkün değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla davacının yurtiçi sigortalılığının bulunup bulunmadığına göre belirlenecek sigortalılık statüsünde 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapması sağlanmadan, bağlı olarak sigorta başlangıç tarihi belirlenerek yaşlılık aylığı tahsis şartlarını yerine getirip getirmediği araştırılmaksızın şarta bağlı ve infaza elverişsiz şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedeni" olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, davacının 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma yapması sağlanmadan, kurumdan tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılmadan, yaşlılık aylığı tahsis koşullarını yerine getirip getirmediği araştırılmaksızın bozma gereği yerine getirilmeksizin karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, yapılacak iş davacının usulune uygun borçlanma yapıp yapmadığı, kurumdan tahsis talebinde bulunup bulunmadığı araştırılarak, kurumdan tahsis talebinde bulunulmamış ise dava tarihi tahsis talep tarihi olarak değerlendirilerek önceki bozma kararı gözetilerek yaşlılık aylığı şartlarını yerine getirip getirmediği araştırılarak infaza elverişli şekilde hüküm kurulmalıdır.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.6.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.