11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13340 Karar No: 2017/9099 Karar Tarihi: 19.12.2017
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13340 Esas 2017/9099 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mühür bozma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, hüküm yasa dışı olduğu için bozulmuştur. Suçun dava zamanaşımı süresi suç tarihinden itibaren sanığa uygulanan denetim süresine kadar işlemiştir. Sanık lehine olan dava zamanaşımı süresi göz önünde bulundurulmadan mahkumiyet hükmü verilmiştir. Bu nedenle sanığın temyiz itirazları yerinde bulunmuştur ve hüküm bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un hükümleri gereği, suçun türü ve üst sınırı dikkate alındığında sanığa uygulanacak olan dava zamanaşımı süresi 7 yıl 6 aydır. Ancak, bu süre suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleşmiştir. Bu nedenle, hüküm düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8-son cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321
11. Ceza Dairesi 2017/13340 E. , 2017/9099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nın 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca 08.01.2005 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.09.2010 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 22.10.2013 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 09.09.2010 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 09.04.2013"e kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa isnat olunan suçun, kanunda öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu ve sanığın lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.