Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/36109 Esas 2015/440 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/36109
Karar No: 2015/440

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2014/36109 Esas 2015/440 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2014/36109 E.  ,  2015/440 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : KYB - 2014/375791

    Hırsızlık suçundan sanık S.. D..’nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair URLA Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2013 tarihli ve 2001/151 esas, 2003/212 sayılı kararının infazı sırasında, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nu ve diğer değişikliklerin lehe hükümlerinin sanık hakkında uygulanması talebi üzerine, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 145 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 24/06/2005 tarihli ve aynı sayılı ek karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.11.2014 gün ve 2014-19765/67181 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2014 gün ve 2014/375791 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2005 tarihli ve 2005/3-162-173 sayılı kararına nazaran, lehe kanunun tespit edilip, uygulanması, herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, delil toplanmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa ya da cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin bir hükmün uygulanması imkanı sonraki kanun ile doğmuşsa, hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılmasının zorunlu olduğu gözetilmeden, dosya üzerinden karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5252 Sayılı Kanun"un 9/1. maddesi, 1.6.2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak 5237 sayılı TCK"nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde duruşma yapılmaksızın da karar verilebileceğini öngörmüşse de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.12.2005 gün ve 162/173 sayılı kararında açıklandığı gibi lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması olanağı sonraki yasa ile doğmuşsa hükümde değişiklik yargılamasının duruşmalı yapılması zorunluluğunun gözetilmemesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (URLA) Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 24.06.2005 gün ve 2001/151, 2003/212 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 21.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.