5. Ceza Dairesi 2014/4538 E. , 2016/5551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet (sanıklar ..., ..., ... hakkında), zimmet (sanık ... hakkında), denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme (sanıklar ... ve ... hakkında), kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi (sanıklar ... ve ... hakkında)
HÜKÜM : Sanık ... hakkında denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçundan beraat, sanık ... hakkında nitelikli zimmet, denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme ve kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçlarından mahkumiyet, sanık ... hakkında nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçlarından mahkumiyet, sanıklar ... ve ... hakkında zimmet suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün 04/03/2014 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "..... avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde... Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma talebinin kabulüne, Hazinenin yargılama aşamasında kendisini vekille temsil ettirmemiş olması nedeniyle lehine vekalet ücreti hükmedilmesi mümkün olmadığından vekilinin buna ilişkin temyiz ve sanıklar ... ile ... müdafiin hükmolunan ceza miktarı itibariyle koşulları bulunmadığından duruşma istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca REDDİYLE, dilekçelerinin içeriğine göre incelemenin sanık ... hakkında denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan ... vekili ile O yer Cumhuriyet Savcısının, mahkumiyet hükümlerine yönelik ise sanık ...,.... müdafiilerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ... vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında nitelikli zimmet, denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme ve kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi, sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi ve nitelikli zimmet, sanıklar ... ve ... hakkında zimmet suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... ve ... hakkında nitelikli zimmet, sanık ... ve ... hakkında zimmet suçlarından kurulan hükümlere yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
... Belediye Başkanlığında tahsildar şefi olan sanık ..."in, görevi gereği 100 yapraklı 400 adet koçanlı makbuzu zimmet karşılığı tahsildar olan sanık ..."e verdiği halde sanık tarafından tahsil edildikten sonra makbuzların ..."e teslim edilmemesi ve kaybolması suretiyle her iki sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ..."in ..."in üzerine atılı suça iştirak ettiğine ve suçu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı, savunmasının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de beraatine karar verilmesi gerektiği ve sanık ..."in de saklanması gereken tahsilat makbuzlarını yok etmek şeklindeki eyleminin zimmetin ortaya çıkmasını önlemek amacıyla hileli davranışlar kapsamında kaldığı mahkemece de kabul edildiği halde yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Sanık ..."in görevi gereği kendisine teslim edilen işgaliye fişi karşılığı yaptığı tahsilatları belediye hesaplarına eksik yatırmak, hesaplara aktardığı makbuzları iptal etmek ve başka tahsildarlardan aldığı işgaliye fişi parasını belediye hesaplarına aktarmamak suretiyle zimmetine geçirmesinin zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmediği anlaşılmakla; eyleminin zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu nitelikli zimmet suçundan ceza tayini ve sanığın aynı yerde tahsildar olan diğer sanıkların belediyeye ait tahsilatları kayıtlara intikal ettirmeyerek mal edinmesi eylemlerinde denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verdiği iddia ve kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, Anayasanın 141/3, CMK"nın 34 ve 230. maddelerine göre Yargıtayın gerekçe üzerinde tutarlılık denetimini yapabilmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların ve sabit görülen fiilin, iddianamenin, savunma ile tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan kanaatin ortaya konulması gerekirken, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, çok daha vahim eylemlerde uygulanmadığı halde, belirtilen ilkelere ve 5237 sayılı TCK"nın 3/1 maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak takdirde de hataya düşülerek sanık ... hakkında nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçlarında gösterilen bire bir aynı gerekçelerle denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçundan temel cezanın azami hadde yakın belirlenmesi,
Sanık ... hakkında denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete sebebiyet verme suçuna ilişkin lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması zorunluluğu karşısında, hükümden önce 08/02/2008 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca sanık yararına olan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası ile değişik CMK"nın 231/5. maddesinde hapis cezası için öngörülen sınırın 2 yıla çıkarılması ve anılan maddenin 2. fıkrası ile de 231/14. maddesindeki soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suç olma koşulunun kaldırılması karşısında, bu maddenin 6. fıkrasına 25/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınıp, kayden sabıkasız olan sanık ... hakkında objektif ve subjektif şartlar da gözetilerek mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde değerlendirilmemesi,
Suçu değişik zamanlarda işlediklerine ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden sanıklar... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgeyi yok etmesi suçlarında zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesi uygulanarak fazla cezaya hükmolunması,
Sanık ..."a 2004 yılında teslim edilen işgaliye fişlerine bağlı olarak tahsil ettiği ancak hesaplara intikal ettirmediği 4.400 TL ile ilgili suç tarihinin kesin olarak saptanmasından sonra söz konusu fişlerin teslim edildiği 2004 yılı itibariyle dahi günün ekonomik koşulları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde zimmet miktarı kabul edilen değerin az olduğu, bu itibarla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 249 ve 765 sayılı TCK"nın 219/3. maddelerinin uygulanma koşulları bulunduğu da nazara alınarak 5252 sayılı Yasanın 9/3 ve CMK"nın 34 ve 230. maddelerine uygun olarak lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Suçların 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a madde ve bendindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hak ve yetkilerin kullanımının yasaklanmasına karar verilirken hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması,
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının dikkate alınamaması,
Sanık ..."in adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın CMK"nın 231/11. maddesi gereğince ele alınması için mahkemesine ihbarda bulunulmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.