11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4539 Karar No: 2017/9094 Karar Tarihi: 19.12.2017
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4539 Esas 2017/9094 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/4539 E. , 2017/9094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
Şikayetçi olmaması nedeniyle "mağdur" olması gereken ..."ın sıfatının, gerekçeli karar başlığında "müşteki" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01.04.2014 tarih 2013/9-452 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK"nın 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerektiği cihetle; olay tarihinde denetleme sırasında kolluk görevlilerince durdurulan sanıktan, sürücü belgesi istenildiğinde, ... adına düzenlenmiş gerçek nüfus cüzdanını ibraz ettiği, nüfus cüzdanındaki fotoğrafın sanığa benzememesi üzerine kolluk görevlilerince durum sorgulandığında sanığın gerçek kimliğini beyan ettiği, bu olay nedeniyle ... adına herhangi bir tutanak düzenlenmediği anlaşılmakla; sanığın fiilinin 5326 sayılı Kanun"un 40/1. maddesine uyduğu ve 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-d maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının fiilin işlendiği 18.05.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.