16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2789 Karar No: 2018/4303 Karar Tarihi: 19.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2789 Esas 2018/4303 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suçlu olarak gösterilen kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddelerine atıf yapılarak mahkumiyet kararına istinaf başvurusunun reddedildiği ifade edilmiştir. Dosya incelendikten sonra temyiz talebinin reddi nedenlerinin olmadığı ve esasa geçildiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, sanığın eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirildiği aktarılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/2789 E. , 2018/4303 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sonuç hapis cezasının 7 yıl 5 ay 3 gün yerine yazılı şekilde eksik tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.