12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/4708 Karar No: 2011/21077
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/4708 Esas 2011/21077 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir takipte borçlu, imzaya itiraz ediyor. Borçlu ile ilgili örnek imzalar çıkarıldıktan sonra, takip konusu çek asılları postada kaybolmuş ve fotokopileri üzerinde yapılan imza incelemesi sonucunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı belirleniyor. İspat yükünün gereği yerine getirilmediği için, alacaklı imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlayamadığından itirazın kabulüne karar veriliyor. İİK'nun 170/3. maddesi takiplerde imzaya itirazı düzenliyor ve incelemeyi 68/a-4. maddeye göre yapılacağı açıklanıyor. Madde 68/a-4'te, imza tatbikinde HUMK'nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309/2, 3, 4 ve 310, 311, 312. maddelerinde öngörülen esasların uygulanacağı ifade ediliyor.
12. Hukuk Dairesi 2011/4708 E. , 2011/21077 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/07/2010 NUMARASI : 2007/1182-2010/1354
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itirazı düzenleyen İİK"nun 170/3. maddesinde icra mahkemesince incelemenin aynı yasanın 68/a-4. maddesine göre yapılacağı açıklanmış; 68/a-4. maddesinde ise, imza tatbikinde HUMK"nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309/2, 3, 4, ve 310, 311, 312. maddelerinde öngörülen esasların uygulanacağı ifade edilmiştir. Somut olayda, borçlu ile ilgili örnek imzaların getirtilmesinden sonra, takip konusu çek asıllarının PTT aşamasında postada kaybolduğundan fotokopileri üzerinde yapılan imza incelemesi sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen 09.03.2010 tarihli raporda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığının belirtildiği görülmektedir. Çek asıllarının nasıl kaybolduğu icra mahkemesinde tartışılacak bir husus olmadığı gibi, davanın niteliği itibariyle imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. Bu durumda ispat yükünün gereği yerine getirilmediği için, bir başka anlatımla alacaklı, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlayamadığından itirazın kabulüne karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas). SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.