20. Hukuk Dairesi 2016/425 E. , 2017/5801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... mahallesi 2058 ve 2061 parsel sayılı taşınmazların bir kısım hisselerine malik iken, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/261 Esas ve 2013/130 Karar sayılı ilamı ile ... vasfında olduğu gerekçesiyle müvekkili adına olan tapuların iptaliyle ... vasfıyla ... adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, ... mahallesi 2012 parsel sayılı taşınmazın bir kısım hisselerine malik iken ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/219-2013/131 sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptaline ve ... vasfı ile tescillerine karar verildiği, anılan kararların kesinleştiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararları da dikkate alınarak devletin sorumluluğuna ilişkin ilke de dikkate alınarak 2058 ve 2061 parseller için ayrı ayrı her bir davacı için 3000 TL"den toplam 6000 TL, 2012 parsel için her bir davacı için ayrı ayrı 2000"den toplam 4000 TL’nin iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 19/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 282921,76 TL artırarak dava dilekçesinde belirtilen miktarla birlikte toplam 292921,76 TL"nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kabulü ile, davacı tarafın talep arttırım talebi ile birlikte ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 2058 ve 2061 sayılı parseller için davacıların hisse miktarlarına göre hesaplanan 232.129,82.-TL. tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 05/05/2014 tarihinden itibaren, ... ili, ...ilçesi, ... mahallesi 2012 sayılı parsel için 60.791,94 TL. tazminatın tapu iptal kararın kesinleşme tarihi olan 23/01/2014 tarihinden itibaren toplam 292.921,76.TL"nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır.
492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır" hükmüne yer verilmiştir.
Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde toplam 10000,00.-TL tazminat talebinde bulunmuş, sonra da; 19/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 292921,76 TL’ye arttırmış ancak tamamlama harcını yatırmamıştır.
Bu itibarla mahkemece, yukarıda belirtilen kanuni düzenleme gereğince, ıslah harcını tamamlamak üzere davacılara süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden aksi halde dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken harcı yatırılmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 21/06/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.