17. Hukuk Dairesi 2018/2658 E. , 2018/7822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın dava dışı ..."ye emaneten kullanması için verildiği sırada çalındığını, davalıya aracın rayiç değerinin ödenmesi için başvurulmasına karşın bu zamana kadar ödeme yapılmadığını belirterek müvekkiline ait aracın rayiç değerinin tespiti ile HMK"nın 107.maddesi kapsamında 1.000,00TL maddi zararın çalınma tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracın kiralık olarak kullandırıldığını, emniyeti suistimal yoluyla araç anahtarlarının alındığını, bu nedenle talebin poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.4.11. maddesi gereğince, araç anahtarının ek sözleşmede belirtilen haller sonucunda ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması ve çalınmaya teşebbüsü sonucu meydana gelecek ziya ve hasarlar
teminat haricidir. Ancak, sigortalı araç anahtarının gasp sonucunda ele geçirilmesi, araç anahtarlarının sigortalının veya aracı kullanımına tahsis ettiği kişinin kendi ev veya işyeri niteliğindeki kapalı veya kilitli bir mekanda muhafazası esnasında, bu mekana; kırma, delme, yıkma, devirme, zorlama, öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanarak veya tehditle yada araç gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanmak suretiyle ele geçirilerek aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi, teminat kapsamındadır.
Diğer taraftan, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nun 1409. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Somut olayda, sigortalı aracın anahtarının, dava dışı ..."nin ikametgahından, dosyada mevcut olay yeri inceleme raporuna göre mutfak pvc balkon kapısının açık sert bir cisimle zorlanarak içeriye girilmek suretiyle hırsızlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece dava dışı ..."nin beyanına dayanılarak, aracın ..."nin işyerine kiralanması ve hırsızlık olayının teminat kapsamında olmadığı gözetilerek ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir. Olayımızda ispat yükü davalı ... şirketindedir, dava dışı ..."nin tek başına beyanı aracın kiralandığını kanıtlamaya yeterli değildir, bunun ek
delillerle ispatı gerekli olup dosya kapsamında beyan haricinde aracın kiralandığına ilişkin somut delil bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden Dairemiz ilkeleri doğrultusunda bilirkişi raporu alınmak suretiyle aracın çalınma tarihindeki rayiç bedeli tespit edilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.