16. Ceza Dairesi 2017/3917 E. , 2018/4296 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanun"un 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarılınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtay"ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, anılan ilkelere uymayarak hangi delillere dayandığını da açıklamadan “sanığın mütevelli heyetinde yer aldığı” şeklindeki soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulması,
2- Sanığın soruşturmanın en başından beri istikrar gösteren savunmasında; “özellikle örgütün görünen yüzünün ortaya çıktığı 17-25 Aralık sürecinden sonra görünürde kurucu ortak olduğu...A.Ş. deki %20"lik hissesinin tamamını devretmek istediğini, fakat tüm ısrarlarına rağmen ancak %15"lik kısmını devredebildiğini diğer %5"lik kısmın ise üzerinde kaldığını” beyan ettiği dikkate alınarak; sanığın yargılamaya konu olan şirketteki hissesinin tamamını devretmeye yönelik olarak ortaklıktan çıkma adına ihtarda bulunma, dava açma ya da buna benzer başkaca herhangi bir faaliyette bulunup bulunmadığı araştırılarak, gerekirse bu konuya ilişkin gösterilen tanıklar da dinlenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Dosyaya yansıyan başkaca örgütsel faaliyeti bulunmayan sanığın, “FETÖ silahlı terör örgütü ile iltisaklı...A,Ş."ne herhangi bir bedel ödemeden kurucu ortak olması ve örgütün görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra da bu ortaklığını devam ettirmesi” şeklindeki eyleminin, örgüte yardım suçunu oluşturacağının nazara alınmaması,
b) TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 25.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.