8. Hukuk Dairesi 2016/7210 E. , 2019/2043 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçünü kişi ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi, 04.03.2015 tarihli haciz esnasında mülkiyeti kendisine ait malların haczedildiğini, haciz adresi ile borçlu eşinin ilgisi olmadığını öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla, muvazaalı olarak öne sürüldüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, üçüncü kişi ile borçlunun karı-koca oldukları, ödeme emrinin borçluya haciz adresinde bizzat tebliğ edildiği, haciz esnasında hazır olan borçlunun babasının işyerini borçlu oğlunun işlettiğini beyan ettiği, üçüncü kişi tarafından ibraz edilen vergi levhasının haciz adresine ilişkin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı üçüncü kişi esas, davalı alacaklı vekili ise, vekalet ücreti yönünden temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davalı alacaklı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda, takibe konu alacak miktarı 16.486,13 TL olup, toplam alacak miktarı hacizli malların değerinden az olduğundan vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesap edilmesi gerekirken Mahkemece davalı alacaklı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5 numaralı maddesindeki "duruşmalı işler için belirlenen 500,00 TL" ibaresinin çıkartılarak, yerine "1.978,33 TL nispi vekalet ücretinin" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 16,70 TL"nin temyiz eden davacı üçüncü kişiden alınmasına, peşin harcın istek halinde davalı alacaklıya iadesine 27.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.