11. Ceza Dairesi 2017/4287 E. , 2017/9081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bilgin Ticaret isimli işyerinin yetkilisi olan sanığın, müşteki adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın,... İletişim"in alt bayii olduğunu, işyerinin kaşesinin... İletişim"in yetkilileri tarafından kullanılarak, suça konu GSM abonelik sözleşmelerinin düzenlediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından,... İletişim"in suç tarihinde yetkilisinin kim olduğu tespit edilip, sanığın savunmaları doğrultusunda ifadesine başvurulması ve gerektiğinde... İletişim"in yetkilisi ile ilgili personelin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik sözleşmeleri ve ekindeki belgeler üzerindeki yazı ve imzaların... İletişim"in yetkilileri ile personeline aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve abonelik sözleşme kayıtlarının bilgisayar üzerinden kod numarası yazılarak oluşturulduğunun anlaşılmasına göre, dava konusu sözleşmenin hangi işyerinde düzenlendiğinin suçun işlendiği yeri saptama bakımından önem arzettiği gözetilerek, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş."den bilgi işlem kayıtlarına göre sözleşmenin hangi bayiye ait bilgisayarda yapılmış olduğunun mevcut log kayıtlarından anlaşılması mümkün ise bunun tespit edilmesi istenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
2-Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denildiğinden, aynı kişiye karşı aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmaması, dosya kapsamından, suça konu abonelik sözleşmelerinin aynı tarihte düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bir bütün olarak tek bir özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Suçun sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK"nın 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdirinde zorunluluk bulunması,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 19.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.