14. Hukuk Dairesi 2015/15802 E. , 2016/2092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.04.2011, 25.04.2011 ve 19.02.2013 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleştirilen 2011/262 Esas sayılı davaların tazminat yönünden; birleştirilen 2013/101 Esas sayılı davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne dair verilen 10.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 23.02.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı ..., davalı ... ile ... Noterliğinde 12.02.2008 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 741 ada 15 parsel sayılı taşınmazın satışının vaat edildiğini, edimini yerine getirdiğini ancak tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya taşınmaz rayiç değerinin alınmasını istemiş, 28.06.2012 günü dava değerini 114.639,00 TL bedele yükseltmiştir.
Birleştirilen davada davacı ..., davalı ... vekili ... ile davalı ... arasında ... Noterliğinde 30.03.2005 günü düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca 116 ada 14 parsel sayılı taşınmazın satışının vaat edildiğini, ..."ın da bu hakkını ... Noterliğinde 16.03.2006 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi ile tarafına temlik ettiğini, edimini yerine getirdiğini ancak tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya taşınmaz rayiç değerinin alınmasını istemiş, 04.06.2014 günlü ıslah dilekçesi ile de bedeli 183.860,00 TL"ye yükseltmiştir.
Yine birleştirilen davada davacı ..., davalı ... ile ... Noterliğinde 10.05.2005 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 116 ada 14 parsel sayılı taşınmazın satışının vaat edildiğini, imar uygulamasıyla 741 ada 15 parsel olan taşınmazın tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Davalı ..., davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından geçerli olmadığını; davalı ..., sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu ve satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından geçerli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ... yanıt vermemiştir.
Mahkemece, birleştirilen dava davacısı ..."nun isteminin kabulü ile taşınmazın adına tesciline; asıl davada 183.600,00 TL bedelin davalı ..."den alınarak davacı ..."na; birleştirilen davada da 183.600,00 TL bedelin davalı ..."dan alınarak davacı ..."a verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Asıl ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Bir taşınmazın birden çok kişilere satılması halinde geçersiz olmadıkça veya münfesih hale gelmedikçe eski tarihli sözleşmeye değer verilir.
Somut uyuşmazlıkta, malik ... dava konusu taşınmazı 30.03.2005 günlü sözleşmeyle ..."a, ... da 15.02.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacı ..."a satmayı vaat etmiştir. Davacı ..."in dayandığı satış vaadi sözleşmesi ise 10.05.2005 günü düzenlenmiştir. Her iki davacının dayandığı sözleşmeler geçerli olup, geçerliliklerini de yitirmemişlerdir. Bu nedenle, birden çok kişilere satış vaadinde bulunulması halinde geçersiz olmadıkça veya münfesih hale gelmedikçe eski tarihli sözleşmeye değer verilmelidir. Davacı ..."ın dayandığı satış vaadi sözleşmesinin önceki tarihi taşıması nedeniyle üstünlük tanınarak tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekir.
Mahkemece, davacı ..."ın tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle ikinci kademedeki isteminin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."den alınarak davacı ..."a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.