Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4747
Karar No: 2016/3679
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/4747 Esas 2016/3679 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/4747 E.  ,  2016/3679 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ....... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2010/354-2013/12
BİRLEŞEN DAVA : .....ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ..... ESAS


Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.01.2013 tarih ve 2010/354-2013/12 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı C.. U.., asıl davada davalı H.. A... ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı P.. B.. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen ..... günü temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinde bulunan davalı H.. A... vekilinin duruşma (mürafaa) isteminden vazgeçerek incelemenin dosya üzerinde yapılmasını talep etmesi üzerine duruşma yapılmasına yer olmadığına karar verildikten sonra, dosya üzerinde yapılan incelemede Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı N.. Ö.."in gösterdiği ve davalı P.. B.."ya ait evi 160.000,00TL"ye alma konusunda anlaştıklarını, satım bedelinin 80.000.00 TL"sini peşin, kalanının ise banka kredisi kullanarak ödemeyi planladığını, taşınmazın daha önceden davalı H.. A... lehine ipotekli olması nedeniyle kredinin bu bankadan kullanıldığını, bunun sebebinin ev üzerindeki ipoteğin bankaya ait olması ve kredi karşılığında satıcının borcunun kapatılarak ipoteğin de kaldırılacak olması olduğunu, davalı N.. Ö.."e 9.200,00 TL elden, bakiye 70.750,00 TL"nin de çeşitli tarihlerde EFT ile ödendiğini, konut kredisi işlemleri ile davalı N.. Ö.."in ilgilendiğini, tapu işlemleri sırasında davalı banka lehine 182.871.25 TL 1. derecede ipotek olduğunun tapu memuru tarafından söylendiğini, banka yetkilileri ile görüştüğünü ve bankanın da alınacak kredi karşılığında ipoteğin teminatı olduğunu, davalı P.. B.."ya ait kredinin kapatılacağını ve ipoteğin de kaldırılacağını teyit ettiğini, bunun üzerine kendi kullanacağı kredi karşılığı davalı banka lehine 2. derecede ve 106.927,47 TL"lik ana para ipoteği tesis edilmiş olarak evi üzerindeki davalı banka lehine tesis edilmiş 1 ve 2. derece ipotekle aldığını, 2 hafta sonra banka tarafından aranarak kredinin alınması gerektiğinin söylendiğini, oysa kredinin davalı ....."a ödenerek borcunun kapatılması gerektiğini, davacının güven kurumu olan bankaya güvenerek hareket ettiğini, rayici 160.000.00 TL ve tapu değeri 58.000.00 TL olan taşınmazı teminatı ile 1 ve 2. derece toplam 289.798.72 TL kredi kullandırmasının bankacılık geleneklerine de uygun olmadığını, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını, icra dosyasına ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin manevi açıdan da zarara uğratıldığını ileri sürerek, 30.000.00 TL"sinin 26.09.2007, 22.878,00 TL"sinin ise 24.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte ve yine bankaca ipotek borcuna mahsup edilmeyip vadesiz hesapta bekletilen 85.000.00 TL"nin ve 31.08.2007-25.09.2007 tarihleri arasındaki faizinin ve 45.560.00 TL"nin 25.09.2007-07.07.2008 tarihine kadar işleyecek faizi ile 10.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı .... vekili, müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, kullandırılan 85.000,00 TL kredinin yasal kesintilerden sonra kalan 81.548.00 TL"sinin davalı P.. B.. hesabına ödendiğini, P.. B.."nın 4.700,00 TL"yi hesabında tutarak kalan 76.848,00 TL"yi davacının hesabına yatırdığını, bu paranın aynı gün davacı tarafından İş Bankası hesabına havale edildiğini, müvekkilinin bir sonraki gün davacıya P.. B.."nın borcunun kapatılması gerektiğini bildirdiğini, davacının 30.000.00 TL"yi diğer davalı N.. Ö.."e ödediğinden bahisle bakiye 45.560,00 TL"yi şubedeki hesabına iade edeceğini bildirdiğini, 27.09.2007"de 30.000.00 TL, 28.09.2007"de 15.500.00TL gönderdiğini ve 45.560.00 TL"nin P.. B.."nın kredi borcuna 27.12.2007 tarihli talimatı üzerine mahsup edildiğini, bu talimatta davacının bankayı ibra ettiğini bildirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar P.. B.. ve ....... vekili, istemin zaman aşımına uğradığını, davacının parayı N.. Ö.."e göndermesinin kendi kişisel hatası olduğunu, müvekkillerinin bu olayda bir kusurunun bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili, davalının şikayeti üzerine müvekkili hakkında kamu davası açıldığını, beraat ettiğini, davalının bu tutumunun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, iftira ve karalama niteliğinde bulunduğunu, yaşadığı çevrede herkes tarafından tanınıp bilindiğini belirterek, 15.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddialar, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu edilen işlemlerde bankanın alıcı ve satıcı ilişkisini bildiği, krediyi kullandırdığı davacının aldığı krediyi diğer davalının borcuna mahsup edilmesi yönünden vekil sıfatı ile hareket ettiği, bu iradeye göre özenle hareket etmesi gerekirken sözleşmeden doğan yetkisini kullanmayıp davalı P.. B.."nın kredi hesabını da kat etmeyerek bu davalıya nakden ödeme yaptığı, dolayısıyla özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu itibarla davalı bankanın bu hareketi ile kusurlu olduğu, davacının zararını karşılaması gerektiği, davalı P.. B.."nın davacının ipotekli takipte onun borcunu ödemesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiği, davalı N.. Ö.."in satım öncesi ve satım sırasında davalı P.. B.."ya vekaleten hareket ettiği, herhangi bir kişisel kusurunun hata veya hilesinin tespit edilemediği, diğer davalı ........"nın yükümlülüğünün davalı bankaya karşı olduğu, davacıya karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı, asıl davada BK"nın 49. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediği, gerek davalı bankanın ve gerekse P.. B.."nın eylemlerinin kötüniyet, zararlandırma amacı ve davacıyı utanılacak bir duruma sokmayı amaçlamadığı, birleşen davada da gerek asıl davanın kabul edilmiş olması ve gerekse davalının hak arama hürriyetini kullanmış olduğu düşünülerek manevi tazminat isteme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada ....... ve N.. Ö.. hakkındaki davanın reddine, davalı H.. A... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 52.878,00 TL"nin 24/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı P.. B.. hakkındaki davanın kısmen kabulüne ve davalı H.. A... ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, 45.388,00 TL"nin 24/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, diğer istemler ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı C.. U.., asıl davada davalı H.. A... ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı P.. B.. vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemenin gerekçeli kararı asıl davada davacı/birleşen davalı C.. U.. vekiline 26.03.2013 tarihinde, davalıların temyiz dilekçesi ise 15.04.2013 günü tebliğ edilmiş ve hüküm HUMK"nın 433/2"nci maddesinde yazılı 10 günlük süre geçirildikten sonra 29.04.2013 tarihli cevabi temyiz dilekçesi ile aynı vekil tarafından temyiz edilmiştir. Aynı Yasa’nın 432/4"üncü maddesi gereğince süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden, asıl davada davacı/birleşen davada davalı C.. U.. vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı/birleşen davada davacı P.. B.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Asıl davada davacı taraf, davalı P.. B.."ya ait daireyi 160.000 TL karşılığı satın almak için anlaştıklarını, üzerinde davalı HSBC bank lehine birinci derece ipotek bulunduğunu, paranın 80.000 TL kısmını peşin verdiğini, bakiye kısım için davalı bankadan kredi çektiğini, çektiği bu kredi ile P.. B.."ya ait kredi borcunun ve ipoteğin kaldırılacağını, ancak bankanın kredi kullanımı sonrası parayı davalı P.. B.."nın hesabına havale ettiğini, sonradan P.. B.."nın kredi borcundan dolayı icra takibi yapıldığını, daireyi ipotekten kurtarmak için takipte 52.878 TL ödeme yaptığını ileri sürerek işbu davayı açmış, mahkemece bankanın alıcı ile satıcı arasındaki ilişkiyi bildiği, satıcının kredi ve ipotek borcunu kapatmayarak ödemede bulunduğu, özen yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle, davalı banka yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, dosya kapsamındaki ekstre bilgileri, havale talimatlarından anlaşılacağı üzere, davacının kullandığı kredinin 25.09.2007 tarihinde davalı P.. B.. hesabına havale edildiği, P.. B.."nın aynı gün parayı davacı hesabına iade ettiği, davacının aynı tarihli imzalı talimatı ile paranın kendisine ait İş Bankası hesabına EFT yapılmasını talep ettiği, bankanın P.. B.."nın kredi borcunun kapatılıp kapatılmayacağını sorması üzerine paranın 45.500 TL kısmının kredinin kapatılması için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda her ne kadar davacının kullandığı kredinin banka ile yaptıkları anlaşmaya aykırı olarak P.. B.. hesabına havale edildiği iddia edilmiş ise de, sonradan kredinin davacı uhdesine girmesi, davacının buna rağmen P.. B.."nın kredi ve ipotek borcunu kapatmayıp, paranın İş Bankası şahsi hesabına EFT yapılmasını talep etmesi karşısında, banka yönünden illiyet bağının kesildiğinin kabulü gerekir.
Bu itibarla, davalı bankanın hukuki durumunun yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan asıl davada davacı/birleşen davada davalı ..... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı/birleşen davada davalı ...... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı HSBC Bank vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalı ..... ile asıl davada davalı ......"ye iadesine, aşağıda yazılı bakiye 2.197,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı ...."dan alınmasına, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi