Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/519 Esas 2017/2979 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/519
Karar No: 2017/2979
Karar Tarihi: 29.05.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/519 Esas 2017/2979 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/519 E.  ,  2017/2979 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece görevsizlik kararına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve alacak isteklerine ilişkindir.
    Davacı; dava konusu taşınmazı, davalının kullandığı, davalıya defalarca taşınmazı tahliye etmesi talebini ilettiği, ancak taşınmazı tahliye etmediğini, bu nedenle davalının taşınmazdan tahliyesine ve ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı; dava konusu taşınmazda işgalci olmadığını, kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının kira sözleşmesine istinaden dava konusu yerde oturduğunun kabulü ile uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacının çekişme konusu 1 numaralı bağımsız bölümün kayden maliki olduğu, taşınmazı 08.07.2009 tarihinde satış suretiyle edinen davacının 02.03.2012 tarihinde davalıya ihtarname keşide ederek, taşınmazı 15 gün içerisinde tahliye etmesi ve ecrimisil bedellerini ödemesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, kayden maliki olduğu taşınmaza, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işyeri olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise davacıdan önceki malik ile aralarında 15.05.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5 yıllık kira sözleşmesinin yapıldığını bu nedenle dava konusu taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Bilindiği üzere, kira sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekil koşuluna bağlı tutulmamış, sözlü olarak da yapılabileceği kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir. Öte yandan kira ilişkisi, kişisel borç doğuran bir sözleşme türü olup, taşınmazın mülkiyetinin el değiştirmesi ile ilgili değildir. Taşınmazın başkasına satılması, kiracının kişisel hakkını ortadan kaldırmaz.
    Davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağı davası açması gerekmektedir.
    Hâl böyle olunca, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.