Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2232
Karar No: 2014/2395
Karar Tarihi: 28.03.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2232 Esas 2014/2395 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2232 E.  ,  2014/2395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 30/04/2013
    NUMARASI : 2012/589-2013/321

    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Şikayet eden vekili, Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşmiş 17.10.2006 tarih ve 2005/49 Esas, 2006/385 Karar sayılı kararında, davalı TMSF olması gerektiği halde, davalı olarak tasfiye edilmiş B... Anadolu Basın Endüstri A.Ş."nin kabul edildiğini, ilamdan kaynaklanan vekalet ücreti ve yargılama gideri alacaklarının B.. A.Ş."nin borcu kabul edilerek tasfiye edilmiş bu şirketin sıra cetvelinin 4. sırasına kayıt edildiğini; Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nce karar verildikten sonra karar kesinleşmeden taşınmazın TMSF"ye intikal ettiğini; Basıntaş tasfiye kurulunun TMSF"nin sahip olduğu taşınmazın yargılama giderlerinin ödenmesi talebinde bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu; ilamdan kaynaklanan vekalet ücreti ve yargılama gideri alacağının B... A.Ş."nin borcu olduğu kabul edilerek B... A.Ş."nin 24.01.2012 tarihli yazısı ile alacaklarının tasfiye edilmiş bu şirketin sıra cetvelinin 4. sırasına kaydedildiğini ileri sürerek, alacaklarının sıra cetvelinde 4. sıraya kaydedilmesi ile ilgili işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı B... Anadolu Basın Endüstri Fon A.Ş. tasfiye komisyonu, davanın reddini istemiştir.
    Davalı TMSF vekili, idari yargının görevli olduğunu savunarak, TMSF yönünden davanın görev ve husumet yönünden reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tesis edilen işlemlere ilişkin davaların ilk derece mahkemesi olarak İdare Mahkemesinde açılması gerektiği belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    1-5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111. maddesinin (1) sayılı bendi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun idarî ve mali özerkliğe sahip bir kamu tüzel kişisi olduğunu belirtmiştir. Davacının istemi idari bir işlemin iptali niteliğinde olduğundan, davaya bakma görevi İdare Mahkemesi"ne aittir.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, idari yargının görevli olduğu gözetilerek, HMK"nın 114/1-b ve 115/2. madde hükmü uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçe ve hüküm fıkrasında “mahkememizin görevsizliğine” ibaresine yer verilmesi suretiyle karar verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle hükmün onanması gerekmiştir.
    3-Kabule göre, YHGK"nın 04.04.2007 tarih ve 4-141 E., 188 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve sonraki maddelerinde, idari davaların nasıl açılacağı açıkça gösterilmiştir. Bir idari dava açılırken anılan Kanun"da gösterilen süre ve yöntemlere uyulması gerekir. Adli yargı yerinde açılan bir davanın idari nitelikte olduğunun anlaşılması üzerine, dosyanın idari yargı yerine gönderilmesine karar verilemez. Davanın usulden reddine karar verilmesi halinde başlangıçta adli yargı yerinde açılmış olan dava idari yargı yerinde açılmış olmaz. Mahkemece, 1086 sayılı HUMK döneminde görev yönünden dava dilekçesinin reddine karar verildiği hallerde, dava dosyasının ait olduğu mahkemeye gönderilmesi gerektiğine dair HUMK"nın 27. maddesi hükmü ile buna bağlı olarak aynı Kanun’un 193. maddesi hükmü, adli yargı yerlerinin kendi arasındaki görev ilişkisinde uygulama alanı bulur. Aynı uygulama, somut olay bakımından dava ve karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 20. madde hükmü bakımından da geçerlidir.
    HMK"nın 331/2. maddesi uyarınca mahkemece verilen görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine ilgili mahkeme tarafından hükmedilir. Somut olayda, bu davanın usulden reddine karar verilmesi halinde dosyanın idari yargı yerine gönderilmesine karar verilemeyeceğinden, idare mahkemesinde ayrı bir dava açılması gerekeceğinden bu davada verilen kararın nihai karar niteliğinde olduğu gözden kaçırılarak, yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin idari yargı yerinde verilecek nihai kararda dikkate alınmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak, bu hususa ilişkin bir temyiz itirazı ileri sürülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın gerekçesi değiştirilmek ve hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan " Mahkememizin görevsizliğine " ibaresi çıkarılarak, yerine "Yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK"nın 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi