3. Hukuk Dairesi 2018/6140 E. , 2018/10955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 20.10.2015 tarihinde açtığı işbu dava ile; Taraflar arasında akdedilen 10.09.2012 başlangıç tarihli sözleşme ile davalı kiracının 2 yılı aşkın bir süre mesken olarak kullandığı taşınmazın anahtarlarını hiçbir ihtar ve ihbarda bulunmayarak 23.11.2014 günü site görevlisi ..."e teslim ettiğini, kendisinin de anahtarları site görevlisinden 24.11.2014 tarihinde teslim aldığını; Taşınmazın teslim alınması üzerine, davalı kiracı tarafından eve verilen zarar ve oluşan hasarların tespiti amacıyla ... Batı 2. SHM"nin 2014/119 Di.ş sayılı dosyasından aldırılan tespit raporunda davalının taşınmaza vermiş olduğu zarara ilişkin 7.500 TL hesaplama yapıldığını, ... Batı 7. İcra Müdürlüğü"nün 2015/2651 Esas sayılı dosyası ile de bilirkişi raporuna göre davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının itiraz ederek icra takibini durdurduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazdaki zararın kiracı olarak oturduğu dönemde, 2014 yılı Mayıs ayı içinde gece saat 03:00 sıralarında kombi bağlantı borusunun patlaması neticesinde gerçekleştiğini, borunun kendisi uyurken patlamış ve durumu alt komşusu ..."nin evine su sızması nedeniyle uyarması sonucunda öğrendiğini, suyun tahliye edildiğini ve sabah saat 08:00 civarında da davacının eşi ..."un haberdar edildiğini, sonrasında tesisatçı çağrılarak patlayan borunun değiştirildiğini,tesisatçı geldiğinde hasarlı boru değiştirildiği sırada davacının eşi ..."un da evde olup zararın patlayan borudan kaynaklandığını bildiğini,tarafının kusuru bulunmayan ve kiralanan taşınmazın su tesisatında yılar içerisinde meydana gelen deformasyondan kaynaklanan bir nedenle gerçekleşen zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, mevcut mevzuat kapsamında kusursuz sorumluluğunu gerektirecek bir durum da söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 10.09.2012 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya veren tarafından davalı aleyhine 15.01.2015 tarihinde başlatılan ... Batı 7. İcra Müdürlüğü"nün 2015/2651 E. sayılı icra dosyasında, 7.500 TL hasara bağlı alacağın tahsili talep edilmiş,ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile alacağın dayanak yapıldığı ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/119 D.İş sayılı dosyasına itirazlarını belirttiğini bu aşamada da tekrar ettiğini bildirmiştir.Mahkemece ,her ne kadar hasarın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığı bu nedenle itirazın haklı ve yerinde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de inşaat bilirkişisi tarafından hazırlanan hükme esas raporun özellikle zararın oluşmasına sebep olduğu belirtilen kombi bağlantı borularında meydana gelen patlama ya da yerinden çıkma hususunda yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece , makine bilirkişisinin de içerisinde bulunduğu konusunda uzman bilirkişi heyeti ile yeniden değerlendirme yapılarak kombi ve/veya borularında meydana gelen durumun sebebinin somut bir şekilde belirlenmesi ve ayrıca davalı kiracının 2014 yılı Mayıs ayında meydana gelen olaydan sonra evin kapatılarak yurt dışına gitmesi hususu da araştırılarak, davacı tarafından anahtarın teslim alındığı 24.11.2014.tarihine kadar oluşan zararın artmasına ilişkin eylemleri olup olmadığı gibi zararın artmasını engelleyecek önlemler alıp almadığı, davalının gerekli özeni göstermiş olsa yine aynı zararın oluşup oluşmayacağı hususlarının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.