11. Hukuk Dairesi 2015/7997 E. , 2016/3672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2014/1039-2014/380 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05.04.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı .... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..."ın müvekkili şirketin eski çalışanı olduğunu, çalıştığı dönemde şirketin ticari sır ve müşteri bilgilerini öğrendiğini, istifa ederek işinden ayrıldığı tarihte 818 sayılı BK"nın 348. maddesi uyarınca müvekkili şirketle rekabet etmeyeceğine ilişkin tahhütname imzaladığını, bu taahhütname ile anılan davalının, isimleri belirtilen şirketlere belli bir süre iş teklifi vermeyeceğini kabul ettiğini, davalı ..."ın işten ayrıldıktan sonra yine müvekkili şirketin eski çalışanı olan ..."ın ortağı olduğu ve müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren diğer davalı şirkette çalışmaya başladığını ve rekabet yasağı kapsamındaki şirketlere fiyat teklifi verdiğini, taşıma işinin davalı şirketçe yapıldığını, rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranan davalı ..."ın söz konusu taahhütteki cezai şarttan sorumlu bulunduğunu, diğer davalının sorumluluğunun ise TTK"nın 58/d-e maddelerine dayandığını ileri sürerek, 50.000 USD cezai şartın davalı ..."dan, 30.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın ise davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK"nın 349. maddesi uyarınca rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin, işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürmeyecek biçimde süre, yer ve konu bakımından sınırlı olmasının gerektiği, aksi halde rekabet yasağının geçerli olmayacağı, davalı ..."ın davacı şirketteki işinden ayrılırken imzaladığı ibranamede, davacı şirkete karşı rekabet etmeme taahhüdünde bulunduğu, bu taahhüdde konu ve yer bakımından konulan sınırlamanın yasaya uygun görüldüğü, süre yönünden ise 3 yıl 17 günlük bir sınırlamanın kabul edildiği, bu sürenin uzun olup işçinin iktisadi geleceğini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğu, dolayısıyla rekabet yasağı taahhüdünün hukuken geçersiz sayılacağı, öte yandan anılan davalının rekabet etmeme taahhüdüne aykırı hareket ettiğini kanıtlayacak herhangi bir delilin de dosyada mevcut olmadığı, diğer davalı şirkete yöneltilen haksız rekabet iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı tarafından işbu davaya emsal teşkil ettiği belirtilen Dairemizin 2014/4822 Esas, 2015/2888 Karar sayılı ilamına konu olayda, mahkemece rekabet yasağının ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasına ve kararın da yalnızca davacı tarafından temyiz edilmesine, dolayısıyla söz konusu ilamın işbu davaya emsal teşkil etmesinin mümkün görülmemesine göre davacı vekilinin, davalı ... hakkında kurulan hükme yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı şirket yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı tarafça, eski çalışanı olan diğer davalı ... ile yine eski çalışanı olan dava dışı ..."ın müvekkili şirket nezdindeki işlerinden ayrıldıktan sonra davalı şirkette işe başladıkları, bu tarihten sonra müvekkili şirketin müşterisi olan dava dışı şirketle hiç ağır taşıma ilişkisi olmayan davalı şirketin yüksek meblağlı işler yaptığı, davalı şirketin işçi ayartmak suretiyle haksız rekabette bulunduğu ileri sürülmüş olup mahkemece, bu iddialar yeterince değerlendirilmeden ve denetime elverişli bir gerekçe de gösterilmeden davalı şirket yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, dosyada mübrez bilirkişi raporunda da davalı gerçek kişinin davacı nezdindeki işinden ayrılıp davalı şirkette işe başlamasından sonra davalı şirketin ... ile ticari ilişkisinin arttığı yönünde tespitler bulunmaktadır. Öte yandan, dosya kapsamına göre davacı tarafından bu dosyaya konu benzer iddialarla yine bu davanın davalısı şirketle dava dışı ... aleyhine dava açıldığı, bu davanın da reddine dair verilen kararın Dairemizce bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davalı şirkete karşı haksız rekabet iddiasıyla dava açıldığı gözetilerek bu kapsamda tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, davacı tarafından davalı şirkete ve ..."a karşı açılan dava dosyasının incelenmesi, her iki dava arasında bağlantı görülmesi halinde birleştirme hususunun değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, davalı ... hakkında kurulan hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile anılan davalı hakkında kurulan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile davalı şirket hakkında kurulan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.