Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre yapılan incelemede: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Müştekinin 08/04/2012 tarihinde yargılama aşamasında beyanı alınmadan önce öldüğü, ancak hazırlık soruşturması sırasında verdiği beyanında sanıktan şikayetçi olduğu, şikayetten vazgeçme hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve mağdurun mirasçıları tarafından kullanılamayacağı, mirasçıların davaya katılma yada katılmama hakları bulunduğu gözetilerek yargılamaya devam ile sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden mirasçıların şikayetten vazgeçtikleri gerekçesiyle sanık hakkında hakaret suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmesi, 2- Olayın tek tanığı olan Çağla Nur Doruk dinlenilmeden hüküm kurularak, CMK"nın 210/1. maddesine aykırı davranılması, 3- Silinme koşulları oluşmuş sabıka kaydı bulunan sanığa yükletilen kasten yaralama suçundan dolayı, maddi bir zararın bulunmaması karşısında, CMK"nın 231/6-b maddesine göre, sanığın tekrar suç işleyip işlemeyeceğine yönelik değerlendirme yapılmadan “sanığın adli sicil kaydındaki bilgiler ve suç işlemekteki eğilimleri dikkate alınarak şartları oluşmadığından” bahisle yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4- TCK"nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “başkaca kanuni ve takdiri artırma ve indirmeye yer olmadığına” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile kasten yaralama suçundan kurulan hükümde takdiri indirimin uygulanmaması, 5- Kabule göre de; Kasten yaralama suçuna ilişkin hükümde sanığın lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 52/4. maddesindeki mehil verilmesi veya taksitlendirmeyi de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.