11. Hukuk Dairesi 2015/7912 E. , 2016/3671 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/01/2015 tarih ve 2012/449-2015/15 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/04/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı ... vekili Av. ..., davalı .... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmadan ... "de bulunan mevduatının KKTC"de kurulu off-shore bankasına havale edildiğini, söz konusu bankaya el konulması üzerine müvekkilinin davalı ..."ye müracaat ederek parasını talep ettiğini ancak olumlu bir cevap alamadığını, bankacılık kuralları gereği mevduat sahiplerinin yazılı ve imzalı talimatları ile mevduat üzerinde işlem yapılmasının mümkün olduğunu, mevduat sahibi müvekkilinin böyle bir talimatı olmadığı halde .... tarafından off-shore bankasına yapılan havale işleminin geçersiz bulunduğunu, davalı bankayı devralan davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, 13.619,75 USD"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ile fer"i müdahil ... vekili, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, talimatı olmadığı halde ... nezdinde bulunan parasının off-shore bankasına havale edildiğini ve bu işlemin geçersiz olduğunu iddia ettiği ancak hesap açma talimatı, havale emri ve hesap kapama talimatı üzerinde davacıya atfen atılı imzaların, davacının eli ürünü olduğunun ..."ndan anlaşıldığı, davacının iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... "de bulunan davacı mevduatının off-shore bankasına havale edildiği iddiasıyla havale edilen paranın tahsili istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, hesap açma talimatı ve havale emri üzerindeki imzaların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar havale talimatında davacının imzası mevcut ise de Dairemizden geçen emsal davalardan, ... yetkililerinin müşterileri kandırarak ve bankayı vasıta kılmak suretiyle paraları off shore hesabına aktarmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle kamu davası açıldığı, yine Kıbrıs"ta mukim off-shore bankasının herhangi bir mal varlığının olmadığı bilinmektedir. Bu itibarla, mahkemece öncelikle yukarıda sözü edilen ceza davasına ilişkin dosyanın getirtilip içindeki delillerle birlikte incelenmesi, davacının talebi içinde off-shore bankasına yapılan havale işleminin geçersiz olduğu ve davalıların mevduattan sorumlu bulundukları iddiasının da bulunduğu gözetilerek davalıların davacı zararından sorumlu olup olmadıkları hususunun değerlendirilmesi ve neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili, müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmadan, ... "de bulunan mevduatının, ..."de kurulu off-shore bankasına havale edildiğini, mevduat sahibi müvekkilinin böyle bir talimatı olmadığından ... tarafından off-shore bankasına yapılan havale işleminin geçersiz olduğunu, davalı bankayı devralan davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını iddia etmiş, mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hesap açma talimatı, havale emri ve hesap kapama talimatı üzerindeki imzaların, davacının eli ürünü olduğunun ..."ndan anlaşıldığı, davacının iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 05.04.2016