Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/836 Esas 2018/10944 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/836
Karar No: 2018/10944
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/836 Esas 2018/10944 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/836 E.  ,  2018/10944 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; yurt dışı merkezli şirket ile eşi arasında 02.06.2007 tarihinde adi yazılı sözleşme yapıldığını, sözleşme ile şirketin Türkiye"de ikamet eden gizli ortağı davalının hissesinin alımı için davalıya 25.000 Euro gönderilmesinin kararlaştırıldığını, banka havalesi ile davalıya 25.000 Euro gönderdiğini, ancak davalı tarafından hissenin devri yapılmadığını, gönderdiği parayı istemesine rağmen iade etmediğini; davalı aleyhine iki kere icra takibi başlattığını, icra takipleri ile ilgilenemediğinden icra dosyalarının işlemden kaldırıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 56.000 TL"nin davalıya gönderildiği tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının bahsettiği şirket ile herhangi bir bağının olmadığını, gizli ortaklık durumu varsa ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından hesabına 25.000 Euro yatırıldığını, ancak bu paranın oğlunun davacının eşi ile sözleşme yapan ..."dan olan alacağına ilişkin olduğunu, davacının alacağını ..."dan talep etmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça davanın 56.000,00 TL üzerinden açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği halde, davalı yönünden davanın reddedilen 56.000.00 TL değeri üzerinden vekalet ücretine hükmolunması gerekirken; maktu vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 436/2 maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle hükmün vekalet ücretine ilişkin 5. maddesindeki “1.500,00 TL” rakamının hükümden çıkarılarak yerine “6.460 TL” rakamının yazılması suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.