Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19635
Karar No: 2011/20850

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/19635 Esas 2011/20850 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın izahı yapılmıştır. Borçlu, takip sonrasında zamanaşımına başvurarak icrayı geri bırakmak istemiştir. Ancak, takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bir çek olduğundan, TTK'nın 726 ve 730. maddelerinin yanı sıra 662 ve 663. maddelerinin de uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Borçlar Kanunu'na nazaran çekler için düzenlenen 730/18. madde gereğince zamanaşımının hangi sebeplerle kesilebileceği sınırlı bir şekilde açıklanmıştır. Bu nedenle, mücerret dava açılmasının zamanaşımını kesmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, menfi tespit davasının da borçlu tarafından açılması durumunda zamanaşımını kesmesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu tarafından açılan menfi tespit davası derdest olup olmadığı ve alacaklı firmanın taraf olup olmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: TTK'nın 726, 730, 662 ve 663. maddeleri, Borçlar Kanunu'nun 133. maddesi, İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleridir.
12. Hukuk Dairesi         2011/19635 E.  ,  2011/20850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/12/2008
    NUMARASI : 2008/1177-2008/1285

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 14.02.2011 tarih, 2010/20198-2011-586 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu vekili, takip sonrası zamanaşımında bulunarak icranın geri bırakılmasını istemiş, mahkemece, “icra dosyasında takibin kesinleşmesinden sonra son işlem tarihinin 28.3.2008 olduğu, alacaklı vekilince çekler için öngörülen 6 aylık zaman aşımı süresi içinde zamanaşımını kesen bir sonra alacaklı vekilince dosyada zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı” gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan, olaya TTK. nun 726 ve 730. maddelerinin göndermesi ile aynı kanunun 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve T.T.K.’nun 730/18.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662.maddesi, zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacak bir dava olduğu hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK. nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Menfi tespit davasının takip öncesi açılmış olması sonuca etkili değildir.
    Somut olayda, borçlu tarafından 5.10.2007 tarihinde İstanbul 6.cı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 2007-793 esas sayılı menfi tespit davası açıldığı bu davanın İstanbul 10 Asliye Ticaret mahkemesinin 2007-489 esas sayılı dosyası ile birleştirildiği ve halen derdeste olduğu ileri sürülmektedir.
    Mahkemece, borçlu tarafından menfi tespit davasının açılıp açılmadığı, açılmış ise derdest olup olmadığı ve alacaklı ........A.Ş’ nin taraf olup olmadığı, davaya cevap verip vermediği tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 14.2.2011 tarih ve 2010/20198 Esas, 2011/586 sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi