Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6889
Karar No: 2016/3668
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/6889 Esas 2016/3668 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/6889 E.  ,  2016/3668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...’nce verilen 26/12/2014 tarih ve 2013/148-2014/355 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ...ın davalı tarafın yapımcı olduğu filmlerde icracı sanatçı olarak yer almasına rağmen filmlerin televizyon kanalına ve televizyon dışındaki yayın kanalına müvekkillerden herhangi bir izin alınmaksızın kullanıldığını, bu nedenlerle davacıların bağlantılı haklarının ihlal edildiği ileri sürerek davaya konu 18 adet filmin davalı tarafça Televizyon kanallarında gösterimine ilişkin 20.000,00 TL sinema ve televizyon kanalı dışında satıştan doğan haklarına ilişkin 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
    Davalı vekili, davacıların aktif husumetinin bulunmadığını, icracı sanatçıların ölümüyle hakkın sona ereceğini mirasçılara intikal etmeyeceğini, üzerinden 10 sene geçtiğinden davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu filmlerin yapım tarihi nedeniyle yasaların geriye yürümeyeceğini, kanunun geriye yürütülmesi müvekkilin kazanılmış hakkını ve anayasa haklarını ihlal edeceğini ve anayasayla korunan mülkiyet hakkını ve hukuk güvenliği haklarını ihlal edeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda, davacıların miras bırakanının icracı sanatçı olarak rol aldığı dava konusu eserler bakımından davacıların bağlantılı hak sahibi oldukları, aynı hususta açılan emsal nitelikli davanın kabulüne dair kararın Yargıtay tarafından onandığı, yine bu emsal dosyada belirlenen 2.000 TL maddi tazminatın da bu davada esas alınabileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, davacıların murisi ...ın icracı sanatçı olarak yer aldığı dava konusu sinema filmlerinin davalı yapımcı tarafından TV ve diğer umuma iletim kanalları kullanılarak izinsiz yayınlanmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık konusu sinema eserleri 4110 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 12/06/1995 tarihinden önce meydana getirildiğinden, söz konusu eserlerde başrol oyuncusu olarak yer alan davacıların murisi ...ın başlangıçta icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliği bulunmamakla birlikte, 4110 sayılı Kanun ile değişik 5846 sayılı FSEK"in 80. maddesi ile icracı sanatçılara tanınan haklar, aynı Kanun"un 21/02/2001 tarih ve 4630 sayılı Kanun ile değişik ek 2. maddesi uyarınca 12/06/1995"ten önceki icraları da kapsadığından, davacıların murisi ... davada bahsi geçen sinema eserlerinde icracı sanatçı olarak 5846 sayılı FSEK"in 80. maddesi uyarınca komşu hak sahibi olmuştur.
    Öte yandan, uyuşmazlık konusu sinema eserlerinin yapımının tamamlandığı 12/06/1995 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5846 sayılı FSEK 8. maddesi uyarınca da bir sinema eserinin sahibi onu imal ettirendir. Dolayısıyla, 5846 sayılı FSEK uyarınca eser sahibine tanınan mali ve manevi hak ve yetkileri herhangi bir sözleşme veya izne tabi olmaksızın elde eder. Bu bakımdan, somut olayın çözümünde FSEK"in 4110 ve 4630 sayılı kanunlar ile değişikliğinden önceki ve sonraki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
    4110 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki FSEK 8. maddesi uyarınca sinema eserlerinin eser sahibi için koruma süresi 20 yıl ile sınırlı iken, 4630 sayılı Kanun ile sinema eserleri hakkındaki uzatılmış koruma süresinin eser sahiplerine avdet etmesi neticesinde dava konusu filmlerin yapımcısı olan davalı şirket halen söz konusu eserler üzerinde tüm mali haklar kapsar şekilde eser sahipliği hakkına sahip bulunmaktadır.
    Yukarıda da açıklandığı üzere, 4110 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce meydana getirilen dava konusu filmlerde o tarihler itibariyle icracı sanatçı hakları mevcut olmadığından; yapımcı/eser sahibi olan davalı ile davacıların murisi olan ... arasında akdedilen sözleşme kural olarak belirli bir sonucun taahhüt edildiği işgörme sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Bu sözleşmeler de kural olarak eser sözleşmesi (BK m.355 vd., TBK m.470 vd.) niteliğindedir (E. Gökyayla, Film Yapım Sözleşmesi, s.85, İstanbul 2015).
    5846 sayılı FSEK 80/1-A maddesi 1. Bendine göre icracı sanatçının ancak eser sahibinin izniyle gerçekleştirdiği icrası üzerinde komşu hak sahipliği vardır. Yine aynı maddenin 5. bendi uyarınca da icracı sanatçılar haklarını uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile yapımcıya devredebilirler. Dava konusu sinema eserlerinin meydana getirilmesi esnasında taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte, davalı şirket ile davacıların murisi ...ın başrol oyunculuğuna ilişkin şifahi sözleşme taraflarca ifa edilip söz konusu sinema filmleri 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirildiğine göre, film yapımcısının (imalatçının) herhangi bir sınırlama olmaksızın eserden doğan bütün mali hakları iktisap ettiği, sonradan çıkarılan 4630 S.K. ile sinema eserlerini de kapsayacak şekilde icracı sanatçılara bağlantılı hak hak sahipliği hakkı tanınmış olmasının da eser sahibi olan film yapımcısının mali haklarına herhangi bir kısıtlama getirmeyeceği, zira murisin FSEK m. 80 ile sahip olduğu mali hakları filmlerin yapımı öncesinde davalı yapımcıya uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile devrettiği, davalı yapımcının eser sahibi olduğu ve FSEK 27/son maddesi uyarınca eser üzerindeki hakkının da 70 yıl süre ile koruma altında bulunduğunun kabulü gerekir.

    Bu durumda, eser sahibi olan davalının 5846 sayılı FSEK uyarınca sahip olduğu ve koruma süresi devam eden eserlerin çoğaltılması, dağıtılması, temsil ve umuma iletimden oluşan mali haklarına dayalı olarak dava konusu eserler üzerindeki mutlak hak sahipliği kapsamında tasarruf yetkisi bulunduğundan muris ... mirasçısı olan davacıların eser sahibine karşı bu filmlerin sinema salonu dışındaki gösterimleri nedeniyle FSEK 80/1 uyarınca mali hak ihlali ya da elde edilen kazançtan sözleşmeye dayalı olarak uygun bir bedel talep hakkı bulunmamaktadır.
    Mahkemece emsal alınan Dairemizin 29/05/2012 tarihli 16404/9213 sayılı kararında, “davaya konu eserlerin yalnızca sinemada gösterim hakkının devredildiğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, taraflar arasındaki devir sözleşmesine aykırı olarak adı geçen eserlerin TV ve diğer alanlarda izinsiz kullanımının maddi tazminatı gerektireceği” hususu kabul edilmiştir. Oysa, bu davaya konu uyuşmazlıkta ise davalı eser sahibi/yapımcı ile muris ... arasında gösterim hakkının sinema salonu ile sınırlı olarak devredildiğine ilişkin bir sözleşme ya da davalı tarafın bu husustaki bir kabulü bulunmadığından anılan kararın işbu davada emsal olarak değerlendirilme olanağı bulunmamaktadır.
    O halde, taraflar arasında başlangıçta aktedilen sözleşmeye aykırı bir kullanımdan söz edilemeyeceği gibi, muris ... mirasçılarının dava konusu sinema eserlerini eser sahipliğinin kendisine tanıdığı mutlak ve yasal haklar kapsamında kullanan davalıdan sinemada gösterim dışındaki kullanımlar nedeniyle icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacağı gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamış hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi