Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1713
Karar No: 2018/10933
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1713 Esas 2018/10933 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/1713 E.  ,  2018/10933 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı ...Ş. aralarındaki tazminat davasına dair ... 2.Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesinden verilen 09.07.2015 günlü ve 2014/681 E., 2015/542 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 22.11.2017 günlü ve 2017/15926 E-2017/16351 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; köy koruculuğu yaparken 4 gün süreyle elektriklerin kesildiğini, köy muhtarının ihbarda bulunduğunu, görevlilerin siz de yapabilirsiniz söylemleri üzerine sigortaları değiştirmek için elektrik direğine çıktığını, akım hissetmesi üzerine yere düştüğünü ve felç olduğunu, direk üzerinde uyarı levhası bulunmadığını, davalının gerekli önlemleri almadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 50,000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının kusurlu olduğunu, hattın hangi kuruma ait olduğunun belirlenmesi gerektiğini, iddiaların hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, dosyada delil bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece maddi manevi tazminat davasının reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.11.2017 günlü ve 2017/15926 E-2017/16351 K. sayılı bozma ilamı ile; "..dosyanın incelenmesinde; davacının 20/08/2007 tarihinde köydeki elektrik direğine çıkarak elektrik akımına kapılarak yere düştüğünü, bu şekilde felç olduğunu iddia ettiği, delil olarak soruşturma dosyası, Validebağ Devlet Hastanesi, TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi, ... Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ... Devlet Hastanesi kayıtları ve bilirkişi incelemesinin gösterildiği görülmektedir. ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/140 esas sayılı soruşturma dosyasında, davacının 06/03/2014 tarihli dilekçesiyle şikayette bulunduğu, soruşturma sonucunda müştekinin yaralanmasının kendi kusurundan meydana geldiği, başkaca kimsenin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın müşteki vekiline tebliğ edildiği, ancak kusur yönünden inceleme yapıldığına dair bilgi bulunmadığı, ayrıca soruşturma dosyasında davacının 16/06/2008 tarihli İlçe Jandarma Komutanlığına yazdığı dilekçe de; elektrik direğinden düşerek sakatlandığını, ameliyat olduğunu, imkanının bulunmadığını belirterek ... Rehabilitasyon Merkezinde tedavisinin yapılması yönünden yardım talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından bildirilmesine rağmen hastane ve bakım merkezi kayıtlarının dosya içerisine celp edilmediği, olay sonrası davacıya yapıldığı iddia edilen tedavi ve raporlarının araştırılmadığı belirlenmektedir. O halde; mahkemece davacının delillerinin toplanması neticesinde; davacının İlçe Jandarma Komutanlığına başvurusu ve olay sonrası hastane tedavi süreciyle ilgili adli yönden inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, olayın oluş şekline ilişkin delillerin değerlendirilmesi, gerektiğinde kusur yönünden bilirkişi inceleme yaptırılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bozma kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-) Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 28.04.2014 tarihinde açılmıştır.
    6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 12. maddesinde "Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir" hükmünü içermektedir.
    26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, "6102 sayılı Kanun"un 5.maddesinin başlığı" 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler" şeklinde, 1. fıkrasında yer alan "davalara" ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki "çekişmesiz yargı işlerine" şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
    Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır". şeklinde düzenlenmiştir.
    Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; dava, elektrik çarpması nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkin olup; uyuşmazlık 6102 sayılı Kanun kapsamında da kalmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın görülmesi gerekir.
    Bu durumda mahkemece, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile değil Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılıp sonuçlandırılması gerekirken, Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken zuhulen başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
    2-)Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 22.11.2017 günlü ve 2017/15926 E-2017/16351 K. sayılı tarihli ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi