11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5746 Karar No: 2017/9036 Karar Tarihi: 18.12.2017
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/5746 Esas 2017/9036 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/5746 E. , 2017/9036 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın müşteki adına 01.09.2008 tarihli sahte abonelik sözleşmesi düzenlediğinden bahisle açılan kamu davasında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suç tarihinde sanığın işyerinde çalışan personellerin tespiti ile iddianame konusu olaya ilişkin olarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, suça konu hatta ait abonelik sözleşmesindeki yazılar ve müşteki adına atılan imzanın, sanığa ve söz konusu personellere ait olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sahte sözleşmenin düzenlenmesinden kaynaklanan menfaatin sanığa ait olacağı da gözetilerek suçun sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenlemeye göre sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, 2-Kabule göre de; a)Adli emanetin 2011/2409 sırasında kayıtlı abonelik sözleşmesi hakkında herhangi bir karar verilmemesi, b)Sanığın adli sicil kaydında bulunan Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2010 tarih ve 2010/167 Esas, 2010/1063 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamının kesinleşme tarihinin, bu dosyadaki suç tarihinden sonra olması nedeniyle, anılan ilam yönüyle geri bırakılan hükmün açıklanması koşulları oluşmadığı gözetilmeden ihbarda bulunulmasına karar verilmesi, c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.