Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6937
Karar No: 2014/9810
Karar Tarihi: 12.06.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/6937 Esas 2014/9810 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/6937 E.  ,  2014/9810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Siverek 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/01/2014
    NUMARASI : 2013/575-2014/25

    Davacı S.. K.. vekili Avukat Y. K.. tarafından, davalı Maliye Hazinesi"ne izafeten Siverek Mal Müdürlüğü aleyhine 11/12/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a)Dava haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, bir suç dolayısı ile yapılan soruşturma sırasında, tarafına ait kamyona el konulduğunu, yapılan ceza yargılaması neticesinde beraat ettiğini, kararın kesinleşmesi ile birlikte aracın iadesine karar verildiğini, ancak bu süreçte kamyonun bakımsızlık nedeniyle zarar gördüğünü, aynı zamanda kamyonu işletememesi nedeni ile kazanç kaybına uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme, araç zararı yönünden makine mühendisi bilirkişiden aldığı 24/02/2011 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, el konulan araca ilişkin tazminat talebinin kabulüne karar vermiştir.
    24/02/2011 tarihli bilirkişi raporunda; aynı özelliklerde sağlam bir aracın dava tarihindeki piyasa değerinin 10.000,00 TL, el koyma tarihindeki piyasa değerinin 15.000,00 TL, aracın dava tarihi itibari ile tamir edilmesi halinde yapılacak masrafların 12.000,00 TL olduğu, buna göre; dava ve el koyma tarihleri arasındaki değer farkı olan 5.000,00 TL ile onarım maliyeti olan 12.000,00 TL olmak üzere, toplam araç zararının 17.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
    Aracın dava tarihindeki onarım masrafı ile rayiç değeri gözetildiğinde, aracın tamirinin ekonomik olmadığı ortadadır. Bu durumda; araç zararı olarak, aracın teslim tarihindeki rayiç değerinden, araç davacıda kalacağı için hurda değeri düşülerek, kalan miktara hükmedilmesi gerekirken, değer farkı ve onarım masrafının tümüne hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    b)Davacı, dava dilekçesinde; aracın işletilememesinden ötürü 10.000,00 TL kazanç kaybı isteminde bulunmuş, bozma ilamından sonra alınan 25/11/2013 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu doğrultusunda, 02/12/2013 tarihinde, davasını 16.622,00 TL ıslah ederek, dava değerini 26.622,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu ve davacı yanın ıslahı gözetilerek, davacının çalışamadığı süreye ilişkin talebi yönünden bu miktara karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 177. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca; ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Davacı davasını bozma ilamından sonra ıslah etmiştir. Bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına göre; kazanç kaybı yönünden dava dilekçesinde istenilen miktara hükmedilmesi gerekirken, bu miktarı aşar şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a,b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 12/06/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI

    Sayın çoğunluk 04/02/1948 tarih, E: 1944/10, K: 1948/3 sayılı İBK uyarınca, bozma sonrası ıslah yapılamayacağına, ıslah edilen kısmın reddi gerektiğine temasla yerel mahkemenin kararını bozmuştur.
    İBK, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin hükmünü iki gerekçeye dayandırmıştır: 1) davaların gereksiz yere uzamaması ve 2) usuli kazanılmış hakların ihlal edilmemesi. Bozma kapsamı dışında bırakılan ve kesinleşen hususlarda ıslah yapılamayacağı kuşkusuzdur. Bozmanın konusunu oluşturan ve uyulmakla bozma doğrultusunda yeniden tahkikat gerektiren konularda ise, hüküm aleyhine bozulan için usuli kazanılmış haklardan söz edilemez.
    1086 sayılı HUMK 84, 6100 sayılı HMK 177/1’e göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
    Ayrıca, ıslahla müddeabihin arttırılamayacağına ilişkin kanun hükmünün, Anayasa Mahkemesi"nin 21/01/2000 tarih ve 1-2 sayılı kararıyla iptal edilmesinden sonra anılan İBK nın kapsamı ve şumulü yeniden değerlendirilmelidir.
    Kanunda ıslahın tahkikatın hitamına kadar yapılabileceği açıkça belirtilmiştir. “Daha yeni ve dolaylı olarak ıslah kurumu ile ilgili İBK da ise (İBK: 04/02/1959, 13/5; RG, 28/04/1959, 10193), bozmadan sonra bozma kararına uyulması ile davada yeniden tahkikata başlanılmış olacağı kabul edilmiştir.” (PEKCANITEZ, Prof. Dr. Hakan-ATALAY, Prof. Dr. Oğuz-ÖZEKES, Prof. Dr. Muhammet, Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Yetkin Yayınları, Ankara 2011, sh: 406)
    Bu nedenle bozmadan sonra yeniden başlayan tahkikat safhasında ıslah mümkündür. Aynı görüş için bakınız: 1- KURU, Prof. Dr. Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, İstanbul 2001, 4. cilt sh: 3979; 2- (KURU’dan naklen) ANSAY, Sabri Şakir, Hukuk Yargılama Usulleri, 6. baskı Ankara, sh: 184; 3- ÖNEN, Doç. Dr. Ergun, Medeni Yargılama Hukuku, Sevinç Matbaası, Ankara 1979, sh: 178; 4- YILMAZ, Prof. Dr. Ejder, Islah, Değiştirilmiş İkinci Bası, Yetkin Yayınları, Ankara 2010, sh: 485; 5- TUTUMLU, Mehmet Akif, Kuram ve Uygulama Işığında Medeni Usul Hukukunda Islah, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2010, sh:120; 6- HGK, T: 16/03/2005, E: 2005/13-97, K: 2005/150
    Somut olayda, davalı hazinenin sorumluluğuna ilişkin kanuni düzenleme bulunmadığından davanın reddine ilişkin yerel mahkemenin kararı, dairemizin 04/04/2013 gün E: 2013/3905, K: 2013/6298 sayılı ilamıyla, BK 41 gereği işin esasının incelenmesi gerektiğine değinilerek bozulmuştur. Dolayısıyla ıslahla davalının ihlal edilmiş bir usulî kazanılmış hakkı yoktur. Islah yüzünden davanın sürüncemede kalması da söz konusu değildir.
    Açıklanan nedenlerle, çoğunluğun bozma ilamının 2/b bendi hakkındaki görüşüne katılmıyorum.12/06/2014

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi