Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1140 Esas 2018/4266 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1140
Karar No: 2018/4266
Karar Tarihi: 15.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1140 Esas 2018/4266 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi tarafından verilen bir hükümle, sanığın “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusu, esastan reddedilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının oluştuğu tüm verilere dayandığı belirtilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından, hükmün ONANMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri şu şekildedir:
- TCK 314/2: Silahlı terör örgütüne üye olma
- TCK 62/1: Suç teşkil eden eylem ve hareketlerin yapılması
- TCK 53/1-2-3: Ceza sorumluluğunu düşüren sebepler
- TCK 58/9: Terör örgütü üyesi olmanın cezası
- TCK 63: Ceza miktarının takdiri
- 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi: Terörle mücadele kapsamında verilecek cezaların belirlenmesi.

16. Ceza Dairesi 2018/1140 E. , 2018/4266 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve
3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca
mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.