Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, takip konusu çekteki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığını, bu nedenle takibin iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu gereği takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Borçlu şirketin, F.U.ve B. E. tarafından müştereken temsil edildikleri, takip dosyasındaki 9.4.2009 tarihli Antalya ticaret odasının yazısından anlaşılıyor ise de, müştereken temsil keyfiyeti ve bunun ticaret sicil gazetesinde ilan edilip edilmediği, buna ilişkin karar örneği getirtilerek incelenmiş değildir. Dolayısıyla anılan belgeler getirtilmeden ve takibe konu çekin keşide tarihi itibariyle şirket yetkilileri saptanmadan sadece şirket yetkililerinden B.E.’ın imza incelemesi ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.