19. Ceza Dairesi 2019/17600 E. , 2020/15641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I) Katılan vekilinin suça konu eşyaların naklinde kullanılan aracın müsadere edilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin temyiz isteminin kapsamının nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerektiğine dair olduğu anlaşılmakla iddianamede nakil aracının müsaderesinin talep edilmemiş ve bu hususta mahkemece de karar verilmemiş olması karşısında ortada temyizi kabil bir hüküm bulunmadığından katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II) Sanık ve katılan vekilinin mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Tebligat Kanunu 10. maddeye göre gerekçeli kararın sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkarılması gerektiği, tebliğ yapılamaması durumunda ise Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre mernis adresine tebliğe çıkılarak kararın tebliğ edilmesi gerekirken; madde 10"a göre tebligat yapılmadan mernis adresine Tebligat Kanunu madde 21/2 "e göre tebliğ yapılması usulsüz tebliğ olduğundan, sanığın temyizinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
Kabule göre;
1) 5237 sayılı TCK"nin 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca, alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kastı ve işlenen suçun ağırlığıyla orantılı olarak asgari hadden hakça oranda uzaklaşılarak ceza tayini gerekirken, adli para cezasında fazla miktarda teşdit uygulanmak suretiyle ceza tayin edilmesi,
2) Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 10 eşit taksitle tahsiline karar verilirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
3) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
4) Suça konu sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. Maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.