3. Hukuk Dairesi 2018/1823 E. , 2018/10894 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali ve tahliye davasına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19/11/2014 günlü ve 2013/844 E. - 2014/934 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 05.07.2017 günlü ve 2017/2135 E. - 2017/11093 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01/09/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık 1.000 TL kira bedeli ile kiracı olduğunu, davalının 19.630,50 TL birikmiş kira borcu olması sebebi ile ... İcra Dairesinin 2013/1599 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu kiracı ..." ün yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibinin durduğunu, müvekkili davacının yaşlı olması ve yurt dışında yaşaması nedeniyle davalının sürekli ödemelerini aksattığını, bu nedenle haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının kiralanandan tahliyesine, icra takibinin 14.020 TL asıl alacak, 983,89 TL işlemiş faiz olarak devamına, davacı ve davalı tarafa 1.080 " er TL vekalet ücreti takdir edilmesine karar verilmiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.07.2017 tarih, 2017/2135 esas, 2017/11093 karar sayılı ilamı ile; "... 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;.....Açıklanan kurallar ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde mahkemece kabul edilen kira borcu yönünden alacak belirlenebilir ve likit olduğuna göre, bu tutar üzerinden icra inkar tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından vekalet ücretlerine yönelik olarak karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 9. Maddesinde, ""tahliye ve kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz."" düzenlemesi yer almaktadır.
Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Somut olayda; davacı harca esas değeri icra takibine giren miktar olan 19.630 TL olarak göstermiş ve bu miktar üzerinden peşin harç yatırmıştır. Tahliye yönünden harç yatırılmamış ve dava sırasında tahliye yönünden harç alınmamıştır. Mahkemece icra takibinin 14.020 TL asıl alacak, 983,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.003 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı lehine 1.800 TL nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken 1.080 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Öte yandan Mahkemece harca esas değer üzerinden dava 4.627 TL yönünden reddedilmiştir. Mahkemece davalı lehine reddedilen 4.627 TL alacak üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12. maddesi uyarınca, maktu vekalet ücretinden az olmamak üzere 750 TL nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken, davalı lehine 1.080 TL vekalet ücreti takdir edilmesinin de doğru olmadığı bu kez yapılan incelemeden anlaşılmakla davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin ilk bozma gerekçesi yanında hükmün bu nedenlerle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Mahkeme kararının ilk bozma gerekçesi yanında yukarıda açıklanan bu gerekçeyle de bozulması gerekmekte olup, bu yöne ilişen karar düzeltme talebinin kabulü ile Daremizin 05.07.2017 tarih, 2017/2135 esas, 2017/11093 karar sayılı bozma ilamına ilave olarak mahkeme kararının yukarıdaki gerekçe ile de BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 01.11.2018 günü oybirliği ile karar verildi.