Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/9190 Esas 2018/4476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9190
Karar No: 2018/4476
Karar Tarihi: 17.04.2018

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/9190 Esas 2018/4476 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların müştereken şirket müdürü oldukları \"Başak Doğrama Gayrimenkul İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.\"ye ait inşaatta kaçak olarak çalıştıkları anlaşıldı. İnşaatın yakınında bulunan ve konaklama amacıyla kalmış olan konteyner önünde ısınmak amacıyla ateş yaktıkları, daha sonra ateşi yaktıkları boya kutusunu konteyner içine aldıkları ve uyudukları, daha sonra sönen ateşin küllerinden sızan karbonmonoksit gazından etkilenip zehirlenerek öldükleri olayda, her ne kadar kaçak olarak çalıştırılsalar da konaklama ihtiyaçları inşaata ait olduğu anlaşılan kamyonet kasasından bozma konteyner tahsis edilmek suretiyle karşılanan ölenlerin sağlıklı bir ortamda konaklamalarının sağlanamadığı, konaklama amacıyla ölenlerin kullandıkları konteyner içinde gerekli ısınma ve havalandırma koşullarının sağlanmadığı, alınması gereken önlemler ve sağlanması gereken koşullara ilişkin sorumluluğun şirket müdürlerine ait olduğu belirlenmiştir. Sanıkların, ölen işçilerin olayın meydana geldiği yerde çalıştıklarının ve konaklama ihtiyaçlarının konteyner tahsis edilerek giderildiğini bilmediklerini bey
12. Ceza Dairesi         2016/9190 E.  ,  2018/4476 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/2, 53/6. maddeleri uyarınca ayrı ayrı manhkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü, yurda yasa dışı yollarla giriş yapmış olan ve sanıkların müştereken şirket müdürü oldukları ... Doğrama Gayrimenkul İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti."ye ait inşaatta kaçak olarak çalıştıkları anlaşılan ... ve ..."nın, inşaatın yakınında bulunan ve konaklama amacıyla kalmış oldukları konteyner önünde ısınmak amacıyla ateş yaktıkları, daha sonra ateşi yaktıkları boya kutusunu konteyner içine aldıkları ve uyudukları, daha sonra sönen ateşin küllerinden sızan karbonmonoksit gazından etkilenip zehirlenerek öldükleri olayda, her ne kadar kaçak olarak çalıştırılsalar da konaklama ihtiyaçları inşaata ait olduğu anlaşılan kamyonet kasasından bozma konteyner tahsis edilmek suretiyle karşılanan ölenlerin sağlıklı bir ortamda konaklamalarının sağlanamadığı, konaklama amacıyla ölenlerin kullandıkları konteyner içinde gerekli ısınma ve havalandırma koşullarının sağlanmadığı, alınması gereken önlemler ve sağlanması gereken koşullara ilişkin sorumluluğun şirket müdürlerine ait olduğu, her ne kadar sanıklar tarafından ölen işçilerin olayın meydana geldiği yerde çalıştıklarının ve konaklama ihtiyaçlarının konteyner tahsis edilerek giderildiğini bilmediklerini beyan etseler de bu beyanların hayatın olağan akışına uygun olmadığı, İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alinacak Sağlik Ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik"in 66. maddesinde barınma yerlerinin niteliklerinin belirtildiği ve belirtilen özelliklere sahip alanların tahsis edilmesinin iş sahibinin sorumluluğunda olduğu, ölenlerin olayın meydana geldiği yerdeki inşaatta çalışmaları nedeniyle konaklamalarına izin verildiği, bu haliyle meydana gelen netice ile sanıkların eylemleri arasında uygun illiyet bağının var olduğu, belirtilen gerekçeleri ihtiva eden bilirkişi raporlarının oluşa uygun olduğu anlaşılmakla, tebliğnamede oluşa uygun olmadığı belirtilen bilirkişi raporlarına itibar edilerek mahkumiyet kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

    TCK"nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği belirtildiği halde, sabıka kaydı bulunmayan ve lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunan sanıklar hakkında "yasal şartlar oluşmadığından" şeklindeki yetersiz gerekçe ile TCK"nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinin uygulanmamasına karar verilerek hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülüp, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.