13. Ceza Dairesi 2017/1466 E. , 2018/17697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iftira
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına dair karara karşı CMK"nın 231/12 maddesi uyarınca itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından katılan vekilinin bu konudaki temyiz isteminin reddiyle dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazı inceleyecek merciye iletilmek üzere dosyanın incelenmeksizin İADESİNE,
2-Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iftira, diğer sanıklar ..., ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında işlediği iddia edilen hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği yönünde uzman hekim raporu ile 5395 sayılı yasanın 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm kurulması,
2-Müştekilerin seyahat ettikleri araç içerisinde müşteki ..."ye ait içinde müşteki ... ve müşteki ..."a ait para, kimlik ve cep telefonunu olduğu çantayı çalan sanıkların çaldıkları eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadıkları gözetilmeden TCK"nın 43/2 maddesiyle uygulama yapılması,
3-Sanık ..."ın yakalandığı sırada kendisini akrabası olan ... olarak tanıttıktan sonra soruşturma sırasında gerçek kimliğini avukatı aracılığı ile verdiği dilekçe ve sonrasında alınan ifade sırasında ikrar ettiği ayrıca yine sanık ...’ın yanında bulunan ve kendisini ... olarak tanıtan şahsın ... olmasına rağmen ... olduğunu belirttikten sonra soruşturma sırasında alınan ek ifadesinden yanındaki şahsın ... olduğunu ikrar ettiği gözetilerek sanık hakkında TCK"nın 269/2 maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Kabule göre de; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.