21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5288 Karar No: 2015/11829 Karar Tarihi: 25.05.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5288 Esas 2015/11829 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, murislerinin davalılara ait işyerinde çalışmalarının tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Davalı Kurum temyizde bulunmuş ve temyiz isteği kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Dava, işyerinde kesintili geçen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir ve yasal dayanağı 506 sayılı Yasa ve 5510 sayılı Yasa'nın ilgili maddeleridir. Bu tip hizmet tespiti davalarında özel bir ispat yöntemi öngörülmese de kamu düzenini ilgilendiren nitelikte olduğu için özenle yürütülmesi gerektiği belirtilmiştir. Yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemeyeceği vurgulanmıştır. Hüküm bozma nedeni ise maddi ve hukuki olguların nazara alınmadan karar verilmesidir. Kanun maddeleri ise 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleridir.
21. Hukuk Dairesi 2015/5288 E. , 2015/11829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacılar murisinin davalılardan işverene ait işyerinde 15/06/2003-/16/05/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddine 2-Dava, davacıların murisi ...."ın davalıya ait işyerinde 15.6.2003-16.5.2007 tarihleri arasında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Somut olayda, ...."ın davalıya ait işyerinden 15.6.2003 tarihi ile 2007/6. aylar arası her ay 15 gün bildirim yapıldığı, imzalı ücret ödeme belgelerine göre bazı aylarda aylık çalışmasının 30 günden az (kısmi) olduğu ve Kuruma bildirilen çalışma gün sayısının aylık ücret tediye bordroları ile uyumlu olduğu, ...."ın çalışma gün sayısının çekince koymadan imzaladığı ücret ödeme belgelerinde yazılı süreler kadar olduğu, yazılı belgeler karşısında tanık sözlerine itibar edilemeyeceğinden ...."ın ücret tediye bordrolarında yazılı çalışma gün sayısının doğru olduğunun kabul edilmesi yerine tanık beyanlarına göre karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; ücret bordrolarında ...."ın imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan ve ücret bordrosu bulunmayan süreler yönünden de mevcut tanık beyanları ile diğer deliller birlikte değerlendirilerek karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.