23. Hukuk Dairesi 2013/9407 E. , 2014/2358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2013/1-2013/365
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili Av. M.. G.. gelmiş olup tebligata rağmen başka gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar vekili, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince davacıların murisine verilen 3 no"lu bağımsız bölümün küçük yapıldığını, zamanında teslim edilmediğini bu nedenle değer kaybı bulunduğunu ve geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı alacağının doğduğunu ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 20.000,00 TL değer kaybı ve 1.000,00 TL kira alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye verilmesi gereken 6 no"lu bağımsız bölümün verilmediğini ileri sürerek, bu bağımsız bölümün tapu iptal ve tescilini talep ve dava etmiştir
Davalılar vekili, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacılar birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince, aslı davada değer kaybına ilişkin talebin kabulü, birleşen davada ise birlikte ifa suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesi ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin yükleniciye yükletilmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulü ile 20.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara ödenmesine,birleşen davanın kısmen kabulülü ile 6 bağımsız bölüm numaralı davacıların murisi adına olan tapu kaydının iptali ile tesciline, asıl davada hükmedilen 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının ödenmesi halinde tapu iptali ve tescil kararının infazına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacıların murisine verilen 3 no’lu bağımsız bölümün küçük yapılması nedeniyle uğranılan değer kaybı ve geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine; birleşen dava ise yüklenici tarafından açılmış olup aynı sözleşmeye göre 6 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın asıl davada davacılar birleşen davada davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesince yapılan bozmaya uyularak asıl davada değer kaybına ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir. Anılan bozma ilamının 1 no"lu bendinde açıklandığı üzere sair ret kapsamında kalan geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı talebinin reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden asıl davada davalı yüklenici lehine reddedilen 1.000,00 TL gecikme tazminatı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/2. maddesi uyarınca Tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp, mahkeme kararının bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükme asıl dava ile ilgili verilen 1-d bendinden sonra gelmek üzere "" asıl davada davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT"nin 12/2. maddesi gereği 440,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacılar-birleşen davada davalılardan alınarak, asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.