Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3848 Esas 2018/10888 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3848
Karar No: 2018/10888
Karar Tarihi: 01.11.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3848 Esas 2018/10888 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/3848 E.  ,  2018/10888 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı taraf ile işyerinin işletilmesi konusunda anlaştıklarını, taşınmaza 11.000 TL masraf yaptığını, ancak taşınmazı kullanamadığını ileri sürerek, 11.000 TL nin tahsilini istemiştir.
    Davalılar; kira sözleşmesinin davacının eşi ile yapıldığını, yapılan tadilat gereği 15 ay süre ile kira almadıklarını, yapılan masrafların ispat edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
    Görüldüğü üzere, taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için defi değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
    Dosyanın incelenmesinde; Davaya konu olan kiralanan ile ilgili 15.07.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesinin dava dışı ... tarafından kiracı olarak imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yazılı kira sözleşmesinde davacının kiracı olmadığı gözetilip davacının bu davada aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.