21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7999 Karar No: 2015/11833 Karar Tarihi: 25.05.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/7999 Esas 2015/11833 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmişti. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verdi. Temyiz üzerine dosya incelenerek, davacının %0 oranında sürekli iş göremezliğinin olduğu ve davacının sigortalının %40, davalı işverenin %60 oranında kusurlu olduğu belirlendi. Manevi tazminatın belirlenmesi hakimin takdirine bırakıldığından, takdir edilecek miktarın uğranılan manevi zararla orantılı olması gerektiği ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, tarafların kusur durumu, işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almaması gibi özellikler göz önüne alınarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda belirlenmesi gerektiği ifade edildi. Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen 5.000,00- TL manevi tazminat fazlaydı. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın karar verilmesi hatalıydı ve karar bozuldu. Mülga B.K'nun 47. maddesi ve 6098 sayılı T.B.K'nun 56. maddesi belirtilerek, istenirse detaylı bir açıklama yapılması istendi.
21. Hukuk Dairesi 2015/7999 E. , 2015/11833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 2011/342 esas 2014/52 karar sayılı ve 14/02/2014 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/7638 esas 2014/14883 karar sayılı ve 24.06.2014 tarihli ilamı ile kararın dosya içerisinde bulunan 05.09.2013 tarihli kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınarak uygun bir manevi tazminat tayin edilmesi yönünde bozulduğu; bozma ilamı sonrasında maddi tazminat talebinin reddine, 5.000,00- TL manevi tazminatın 11.06.2007 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacının iş kazası sonucu %0 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu ve davacı sigortalının %40, davalı işveren ...."nin %60 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Gerek mülga B.K"nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen 5.000,00- TL manevi tazminat fazladır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı"ya 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.