14. Hukuk Dairesi 2014/17143 E. , 2016/2010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.08.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ile davalıların birlikte malik oldukları 103 ada 3 parsel, 122 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, aynen taksim mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin değerinin davalı ..."ya verilmesine, arza düşen bedelin tapu kaydındaki ve veraset ilamlarındaki payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, 122 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; davacılar vekili 06.06.2014 tarihinde yapılan keşifteki beyanında 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki muhdesatın paydaşlardan ..."ya ait olduğunu beyan etmiştir. Dolayısıyla muhdesatın çekişmesiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda yeniden inceleme yapılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda yüzdelik oran kurulmalı ve satış sonucunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi ..."ya geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yüzdelik oranlama kurulmadan sadece evin değerinin davalıya verilmesine denilmesi suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan 122 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ..."nın yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, onanan kısım için taşınmaz malların satış bedelinden payına düşecek paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25,20 TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, (2) numaralı bent uyarınca 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.