Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1911 Esas 2017/5751 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1911
Karar No: 2017/5751

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/1911 Esas 2017/5751 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/1911 E.  ,  2017/5751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının ... ili, ... ilçesi, 3 parsel sayılı arsa üzerinde bulunan binada kat maliki olarak bulunduğunu, davalının, müvekkili hakkında ana taşınmazın ortak kullanım alanlarından elde edilen kira bedellerinden arsa payı oranında hissesine düşen 2.682,40.-TL"nin tahsili iddiası ile ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/815 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduğunu, süresinden sonra yapılan itirazın reddine ve icra takibinin devamına dair icra müdürlüğü tarafından karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin böyle bir borcunun olmaması ve itiraz süresinin geçirilmiş olması nedenleriyle menfi tespit davasının açılması zorunluluğunun doğduğunu, müvekkilinin ödeme emrinde yazılı şekilde bir borcunun olmadığını, apartmanın ortak kullanım alanlarından hiçbir suretle kira geliri sağlamadığını, davalı ve diğer apartman sakinleri tarafından, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/10- 2012/227 E.K. sayılı mahkeme kararı ve dosya içerisindeki bilirkişi raporları ile ortak kullanım alanı olarak sadece binanın projesinde merdivenler, sahanlıklar tespit edildiğini, kalorifer dairesi ve kömürlük olarak kullanılan yerlerin binanın projesinde de yer almadığını, ancak zemin katta bulunan 3 adet dükkandan bir tanesine kalorifer dairesinin yapıldığı ve bu şekilde kullanıldığının tespit olunduğu, mahkeme kararı ile tespit edilen ortak kullanım alanlarının tüm kat malikleri tarafından kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin adı geçen icra dosyasından dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz etmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık haksız kullanıma dayalı paydaşlar arasındaki ecrimisil alacağından kaynaklı menfi tespit davasıdır.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte ecrimisil davası, Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanmasından kaynaklanmayıp, anılan yasa maddesi hükmünün bu istem yönünden uygulama olanağı bulunmamaktadır. Buna göre görev hususu genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür.
    6100 sayılı HMK 2/1. maddesi gereğince de, malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan; mahkemece, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.