(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2015/11465 E. , 2015/11392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı sözleşmenin feshi ve teminat mektubunun iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından açılan sözleşmenin feshi ve verilen teminat mektubunun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne sözleşmenin 22.07.2013 tarihi itibariyle feshine ve kesin teminat mektubunun iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasında düzenlenen 12.11.2010 tarihli kira sözleşmesi ile 26 adet apart otel ve 1 adet kafeteryanın 10 yıllığına kendisine kiraya verildiğini, taşınmazların kullanıma elverişli teslim edilmediğini ve kendisinin taşınmaza birçok masraf yaptığını, daha sonra idarenin 19.07.2013 tarihli ihtarı sonrası teslim edilen kafeteryanın yıkım işlemine başladığını ve kiralanan taşınmazda eksilme olduğunu, ayrıca ihaleye girme sebebinin kiraladığı taşınmazların karşısında iki adet hamam ile bir adet açık havuz bulunması nedeniyle insan sirkülasyonunun yoğunluğu olmasına rağmen 19.09.2011 tarihinde bahsi geçen iki adet hamam ile bir adet açık havuzun idare tarafından kapatıldığını, bu nedenle de kazanç kaybına uğradığını, 19.09.2011 tarihinden itibaren sözleşmenin feshi ile 39.000-TL teminat mektubunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; bahsi geçen kafeteryanın yıkım işleminin davalının noter onaylı vermiş olduğu muvafakat name sonrası gerçekleştirildiğini, ayrıca bu durumun sözleşmenin uygulanmasından doğan bir gereklilik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek sözleşmenin, kafeteryanın yıkım tarihi olan 22.07.2013 tarihinden itibaren feshine karar verilerek, kesin teminat mektubunun da iptaline karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan 12.11.2010 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede, kiralananın 26 adat apart otel ve 1 adet kafeterya olduğu belirtilmiştir. Sözleşme devam ederken davalı kiraya veren tarafından gönderilen 20.09.2012 tarihli ihtarname ile taşınmaz üzerinde termal hamam tesisi yapılması planlandığından muvafakatname verilmesi istenmiş, davacı kiracı tarafından 28.09.2012 tarihinde noter onaylı muvafakatname verilmiştir. Daha sonra idare tarafından 19.07.2013 tarihinde gönderilen ihtarname ile alınan muvafakatname doğrultusunda kiralaya verilen kafeteryanın yerine yeni termal hamam tesisleri yapılacağı, 22.07.2013 tarihine kadar kafeteryanın boşaltılması gerektiği bildirilmiştir. Bu tarihte davalının belirtilen kafeteryayı tahliye ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmazın kiralandıktan sonra ayıplı hale gelmesi hali, TBK. 305 ve 306. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre kiralanan sonradan ayıplı hale gelmiş ise kiracı kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıplar oranında indirimde bulunulmasını talep etme, TBK. 305/2. Fıkrası gereği de önemli ayıp halinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. Davacı kafeterya ile kiralanan apartların yakınında bulunan 2 adet hamam ve havuz işletmesinin tahliyesi neticesinde kazanç kaybına uğradığından bahisle sözleşmenin feshini talep etmiş ise de; öncelikle münasip bir müddet tayin ederek ayıbın bu zaman zarfında bertaraf edilmesini istemesi ve bunun gerçekleşmemesi halinde akdi haklı olarak feshetmesi gerekir. Davacı kiracının TBK 306. maddesine göre sözleşmeyi feshetme hakkı var iken sözleşmeyi feshetmeyerek kiralanandaki faaliyetine devam ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.