Davacılar H.. T.. vd vekili Avukat M. C.. tarafından, davalılar A.. T.. vdl aleyhine 12/09/2005 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı A.. T.. dışındaki davalıların temyiz istemleri reddolunmalıdır. 2-Davalı A.. T.."ın temyiz istemine gelince; dava, kasten adam öldürme nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uygun hüküm kurulmasından sonra kararı temyiz eden davalılar vekili temyiz dilekçesinin ekinde davalı A.. T.."ın, M. T.."ın mirasını süresi içinde reddettiğine ilişkin Kangal Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 16/03/2007 gün ve 2007/13 Esas, 2007/50 Karar sayılı ilamını ibraz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesi gereğince; “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” Davanın A.. T.."a yöneltilmesinin nedeni M. T.."ın mirasçısı olması olduğu, davalı A.. T.."ın ölü davalı Mustafa Toptaş"ın mirasını reddettiği, böylelikle mirasçılık sıfatı kalktığı anlaşılmaktadır. Şu durumda davalı A.. T.."ın, M. T.."ın mirasını süresi içinde mahkemeye başvurarak reddetmiş olması nedeni ile iş bu davalının sıfatı hakkında yeniden bir inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı A.. T.. yararına BOZULMASINA; diğer davalıların temyiz istemlerinin (1) nolu bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan A.. T.."tan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/06/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI
Yerel mahkemenin 28/03/2012 gün, 2005/130 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilk kararında hükmedilen maddi ve manevi tazminattan davalılardan A.. T.. da sorumlu tutulmuştur. Bu kararın temyizinde davalı A.. T.."ın mirası reddettiğinden bahsedilmemiş, ayrıca daha önce de bu yönde bir savunmada bulunulmamıştır. Bu karar Dairemizce 18/06/2013 gün ve 2012/5669 Esas, 2013/11798 sayılı ilamı ile davalı A.. T.."ın diğer temyiz itirazları reddedilerek bu davalı yararına sadece Sosyal Güvenlik Kurumu"nca davacılara bağlanan maaşın rücuya tabi olup olmadığının araştırılması yönünde bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan araştırmaya yönelik verilen kararda davalı A.. T.. yeniden sorumlu tutulmuştur. Yargıtay tarafından bozulan bir kararın bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapamaz. Kesinleşen kısımlar, ilgili taraf yararına usuli müktesep hak oluşturur. Açıklanan şu durum itibariyle davalı A. T.."ın tazminattan sorumlu tutulması hususu davacılar yararına usuli müktesep hak oluşturmuştur. Dairemizin çoğunluğunun bozma kararı usuli müktesep hak ilkesine aykırı olup, kararın onanması gerekir. Bu nedenle bozma kararına katılmıyorum. 12/06/2014