11. Ceza Dairesi 2017/4269 E. , 2017/9010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında "Hırsızlık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamından hırsızlık suçunun, resmi belgede sahtecilik suçu ile birlikte işlenmediği anlaşıldığından; hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasanın 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253. maddesi uyarınca, TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen “hırsızlık” suçu uzlaşma kapsamına alındığından, taraflara usulüne uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulup, sonucuna göre hüküm kurulmasının zorunlu olması,
2-Sanık hakkında "Resmi Belgede Sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, müşteki ..."a ait nüfus cüzdanı üzerinde fotoğraf değişikliği yoluyla sahtecilik yaptığının iddia ve kabul olunduğu olayda; 09.11.2012 tarihli ekspertiz raporunda ve mahkemece 19.09.2013 tarihli celsede suça konu nüfus cüzdanı üzerinde yapılan gözlemde fotoğraf kısmında soğuk damga izinden bahsedilmediğinin anlaşılması karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğu cihetle, Adli Emanetin 2012/5121 sırasında kayıtlı nüfus cüzdanı yeniden getirtilip incelenmek suretiyle fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunup bulunmadığı hususu duruşma tutanağına geçirilip, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması ve fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmaması halinde fotoğraf değişikliği yapılmak suretiyle gerçekleştirilen sahteciliğin ilk bakışta dikkat çekecek nitelikte olduğundan iğfal kabiliyetini haiz olmayacağı ve suçun unsurları itibarıyla oluşmayacağı, sanığın hukuki durumunun bu doğrultuda belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2012 tarih ve 2010/469 Esas–2012/238 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde yazılı dolandırıcılık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve hakkında bu ilam uyarınca TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde gereklilik bulunması,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.